100 yol önce bursa’’Yeşil’’in yandı Yeşil yandı sana Git istersen Orhan’ına yeter ağlama ama Bursa... Arap kızı camdan bakarken Bir yaz akşamı yağmurunda Süpürüldü yeşilin ayaklar altından Eski bir köprü yıkımından enkaza karıştı ayak seslerin Çift şerit yollara boğuldu cadde üstü dükkanların Gidişin var da dönüş zor olur sana... Evlerin sadece duvarlarını restore ederler Hatıraların hiçbiri kabul etmez yenilenmeyi Ancak dost dillerde yad edilirler Hiç bir çekiç,balyoz,keser bilmez duvardaki fotoğrafların neler ifade ettiğini hangi tarihde çekildiğini Tepeliği sömürülmüş cılız bir yokuş Evi öncelikli tutmaz döşenmiş döşenmemiş hiç umursamaz dar sokakların geniş dünyalı sakinleri işi bilenler bilir komşu komşunun sadece külüne muhtaç olmaz Sende İstanbul’a özeniyorsun biliyorum Fatih’i en az sende onun kadar seviyorsun Senin boğaz’ın olmasa da Muradiye’n,Yeşil’in,Ulucami’n var Ve Emir Sultan ancak senin bağrında yatar Kal yanımda yeşil Bursa Sil şu yaşları Mudanya’ndan Uzat bana Muradiye’ni Yeşil’in matlaşsa da En çok İstanbul seviyor seni. Geçen yıl değil giden yol Bursa artık yeşil değil kalan sefil bir çöl... yasinçetin |
duyarlılığın için kutlarım.
ne dediğini anlayamadığın
şaşkın şiirlerin şairlerine küsüp kapatacaktım ki
size rastladım.
biraz daha şiir arayacağım.
sayenizde.