Tahtrevalli
Bugün deniz babam kokuyor. Rüzgar babamın yumuşaklığında okşuyor tenimi. Kum taneleri babamın gözleri gibi ela bakıyor. Bereketli kokuyor, baharlar gibi... Düşündüm; bunları hissederken...
// Hiç kimse benim elimi tutmamış küçükken Şimdilerde de tutan yok alışmamışım, aramam pek... // Etrafımı izliyorum. Ellerinden tutulup parka giden çocuklar var. Bizim hiç çocuk parkımız olmadı. Babamla tahtrevalliye binmedim, nasıl dengede tutardı bilemem. Annem pelit ağacının dalına ipten salıncak kurardı. Zamanımız olursa kendi kendimizi sallardık. Bu yüzden çocuk parklarını görünce bütün oyuncaklara binmek isterim ve binerim yaşıma bakmadan... Birden küçülür altı yaşında olurum. Kimin dengede olduğu önemsizdir o zaman... Şımarıklığım biraz buradan gelir. Öğrencilerimle de oynarım, kaybolmuşcasına. Bana "ne komiksin, hiç kimseye benzemiyorsun" derler. Serseri ruhum coşar onları görünce. Kimbilir belki de çocukluğumda tamamlanmamış "çocukluğumu" yaşıyorum farkında olmadan. // Oynuyorum Çığlık atıyorum zıplıyorum * * * Güneş de bana eşlik ediyor kahkahalarla "Şımarık" diyor bazen // Şimdilerde beni rahatsız eden bir şey var. Oyuncaklar çok yapay.. Benim oyuncaklarım böcekler, çiçekler, su, toprak, güneş, kayalar, ağaçlar ve bir de annemin artık kumaşlarıydı. Kendim verirdim şeklini, emek vardı... Küçücük ellerimle su değirmeni yapar, üzerine bir çiçek koyar; onun dönüşünü izlerdim. Karıncaların taşıyamadığı büyük yiyecekleri, onların yuvasının kapısına bırakırdım. // Çamurdan evler yapardım Güneş yardım ederdi kurumasına // Söğüt ağacından develer yapardım, hiç deve görmediğim halde. Böceklerin seslerini taklit ederdim. Hala büyük zevkle oynarım bu oyunları... Bilgisayarımız, telefonumuz yoktu. O yüzden arkadaşlarımızla konuşarak oynardık yüz yüze... // Ben şanslıyım baba Senin sesini duyarım doğadan Elimi tutmasan da tahtrevalliye binmesem de Sen Beni hep dengede tuttun Elimi tutmadın Biliyordun Eğilmeden, düşmeden yürüyeceğimi Nakış gibi işledin Yüreğimi Titreyen ellerinle Saçımı okşadın Işık saçan gözlerinle Sevgini anlattın İki gözümden öptün öperken Şimdi Sensizliğe bağrıyor sevgi bağım Seni çok özlüyorum Benim manidar babam... // Zübeyde TOPRAK |