Kangren
hayat en çalışmadıgım yerinden sordu
aşk sorusunu bir yanlışın tüm doğrulara bedel olduğu.. kaç doğru daha gerekir düzeltebilmek için tasarımdaki bozukluğu söylenince yapılabiliyormu bunlar? mesela unut deyince unutmak gibi hatırla deyince anımsamak gibi tenindeki bahar kokusunu nasılda zor gelir insana sabahında koynundan ayrıldıktan sonra gecesinde yalnız girmek o soğuk yatağa ne söyleyeceğini bilemediğin zaman susmak gibi söyleyeceklerini bildiğinde kelimeler çok bir halta yarıyormuş gibi sanki ne bir pazartesi kadar yorgunum şimdi nede bir Cuma akşamı kadar mutlu arasında sıkışmışım takvim yapraklarının günün favori ismi özlem tarihteki karsılığı vurgun hani dalgıçların nefessiz kalıp su üstüne çıkmak için acele etmesi gibi ve hazırlıksız yakalanması bedenin aklın isteğine... isteyipte korkuluğa konamayan kargaların kendi bedeninde, kanatlarını dövmesi gibi… nelerin hesabını yapıyoruz şimdi bende senin, sende benim kalan izlerimizin mi? Senmi başka bir adam arıyordun kendine Daha çok mutlu olmak için Benmi başka bir kadın İçimdeki bu bu hayvanı ehlileştirsin… Neresinde kesişti hayatımız Hangi çizgisinde buluştukki biz Sana yettiğinde ben nefessiz kaldım, Bana yettiğinde sen vazgectin… |