PENCEREMDEN
PENCEREMDEN
Havalar ısındı biraz. Ama kemiklerim, Hala atamamış geçen kışın soğuğunu. Hafiften sızlıyor belim tatlı , tatlı. Sıcak bir çay , Bir parçada limon çekti canım. Bir hafta içmesem diye düşündüm. Ah bir midem su koyu vermese; Akşam oldu mu , Kaşınmasa en adi , en ucuz şaraba bile. Pencerem demir ızgaralı. Kıvrım , kıvrım uçları. Arada bir bakarımda dışarı, İnsanlar takılmış kancalarına. Galata köprüsünden çapari sallayan, Evkaftan emekli memurunki gibi, Benimki de renk, renk, Cins , cins insan dolu. En çok Tapudaki Halil Beyi avlarım. Günde üç kez. Sonra Nüfustaki kızlar, Manav Mehmet, Birde pazara süt , peynir götüren, Boztepe’nin ihtiyarları. Halil Beyin böbrekleri kumlu. Manavın safra kesesi taş dolu. İhtiyarlar tüm romatizmalı. Nüfustaki beğendiğim sarışın kız’da gebe kalmış. Böyle giderse, Söktüreceğim bu parmaklıkları. Attila Bozoğlu – Eski Foça |
YÜREĞİNİZ VAROLSUN SAYGIMLA...