Salamon!
“ Bir bilen (!) ” diyerek çıkıp meydana
Kuruymuş, sıkıymış atar Salamon! Utanmaz çehreyle kalın gerdana Haramî göbeği katar Salamon! Üfleyip denize, yollar dalgayı Ardından başlatır bin bir kavgayı “ Dün, dündür ” sözüyle; güne damgayı Vurup, pişkin - pişkin yatar Salamon! Ona “ baba “ diyen herkes talancı Siyaset görmedi böyle yalancı! “ Beş cent ”e ihtiyaç duyan dilenci O değilmiş gibi öter Salamon! Sözü rahatlatır, işi darlatır Lisanı, kelâmı hep yuvarlatır Bâzen dipçik kırar bâzen parlatır Simgesi: bir melon fötör Salamon! Boya kâr etmezken tek foyasına Sözde tüm emeği halk ihyâsına Gel gör ki; Murat’ı ve Yahya’sına Garip - gurebayı satar Salamon! Dededen toruna kötü mirastır Koltuk denilince tek ihtisastır Tepeden tırnağa lâf, ihtirastır Yakındır! Sözleri biter Salamon! Kaldı mı önüne halılar yayan? Şapka tekmeliyor adını duyan ! Bahçeleri virân, kayıp bahçıvan Hâli beterden de beter Salamon! Vekâlet iptalse biter zilliyet İşportaya düşer şer cibilliyet Neseb inkıta mı? Kurur zürriyet! Varlıkta yokluğu tadar Salamon! Artık gül kokmuyor köyünde bağlar Nerde “ has evlatlar ”, nerede Çağlar ? Sanmasın peşinden bu millet ağlar Çok çektik, dur artık: yeter Salamon!... İstanbul - 12/04/2007 ( Not: Her sitede adımın ve şiirlerimin olmasını istemediğim için; yazılı izin alınmaksızın şiirlerimin tek tek ya da blok olarak kendi kayıt ettiğim sitelerin dışında yayımlanmasına izin vermiyorum.) |
tebriklerimle