SIZI
sız[ı]lıyor içim
zaman dürüst değil yüzüme ey yarim kambur hüzünlerin yamacında ifrit oluyor gölgeler gece boylarında ölüm notasız bir haykırışın ibresinde olmayı beklemekte her zaman ağır acıları örtmek için asılıyorum astarına yaşamın suretim kamplarda mülteci oluyor ara sıra ıssızlaşan bir beni taşıdığımda sız[ı]lıyor içim ikiye bölündüm en sonunda bir yarısı senin esi[e]rin bir yarısı benim... yüreğimi ikiye bölmeyi bildim de seninde sınırlarında vize var mı acaba tepetaklak sevmeyi de sürünmeyi de bilirim çıkartmalarda ey yarim sende sevmeyi bilir misin sızlatmadan içimi |
ben tarafından 4/15/2007 12:52:41 PM zamanında düzenlenmiştir.