herneysem
Bir hüzündüm.
Ve çalışma saatlerim bilinmiyordu Aklımın çalışmadığı saatlerde başlıyordu mesailerim. sen gidince alıyordum silgisi ucundan büyük kalemi elime... Bir şarkıydım ve nakaratım bilinmiyordu. aşk olmayınca sözde kalmıyordu söz olmayınca sen. herkes istediğini söylüyordu enstrumental takılıyordum... Bir oyundum ve kurallarım bilinmiyordu. her çocuk gibi oyuna alınmayı bekliyordum, tek ayak üstünde Alınmıyordum,alınmayınca oyuna. ve ağlıyordum şakayla karışık... Bir ödevdim ve konum bilinmiyordu. Seni sevmek zannediyordum, gösterdim kendimi geçersiz sayılmıştım Hiç bir şey yapmamıştım çünkü sadece adımı düz ,çizgili bir kağıda... Bir çocuktum ve sen ağlattın. Bir savaşmı ağlatırdı daha çok yoksa bir oyuncağın alınmasımı elimden. En çok sen gidince ağladım, ne savaşın gelmesi ne de oyuncağın gitmesiydi beni üzen savaş nasıl olsa gelecekti ve sen nasıl olsa gidecektin ben inanmasamda... ağlasam da... Bir odaydım ve duvarlarım yüksekti. tavanım yoktu. sadece gökyüzünü görebilmek için resmin yoktu duvarlarım da gökyüzüne bakarken seni hatırlamak istemiyordum bi orda yoktun... Bir yağmurdum ve kimseye dokunmadan iniyordum yere ıslatmadan kimseyi. Bulutlar buluşunca değil ayrılınca atıyordum kendimi yere sevemiyordum ayrılığı senin sayende... bir yazıydım Ve okunaklı değildim ne yazık ki. Okuyabilseydin dokunaklı olduğumu anlardın belki ve anlasaydın yüklemi sevdim olan geçmiş zamanlı bir cümlemin öznesi olurdun, Baş harfin büyük... Bir salıncaktım ve her gidişimde mutlaka geri dönüyordum. Atasım geliyor du üstümdekileri her gidişimde tutuyorlardı zincirlerimi atamıyordum ve her gidişte üstümdekilerle dönüyordum. geri gitmek üzere üstümdekilerle... Bir düşmandım yolcu otobüslerinin, el sallamalarının, papatyanın ’’sevmiyor’’ yaprağının. ve silahsızdım. Sadece süngü ve dualarım... Bir yolcuydum ve en sensiz yerlere gidiyordum. en sessiz yerlere,Aşk hızıyla. hızımın yarısı takip mesafesiyle kaçıyordum senden... Ben herşey olabiliyordum. Seni sevdikten sonra ’’BİR BEN OLAMADIM...’’ yasinçetin |