SUSUZ ÇEŞME
Büyük sevgiyle koymuş ustası her taşını,
Göstermiyor bu çeşme beş asırlık yaşını. Ağzını kapatmışlar susmuş şırlayan sesi, Şimdi yalnız hayâlde çeşmenin efsanesi. Oysa o bir vakitler ne de mutlu akardı, Başucunda dinlenen bir çok akıncı vardı. Yalağından su içen kuzular meleşirdi, Yeşerttiği çayırda yiğitler güreşirdi. Suyundan içildikçe edilirdi dualar, Yaptıranın ruhuna giderdi fatihalar. Her çeşmenin başında bir da ağaç biterdi, Kuşlar konup dalına cıvıl cıvıl öterdi. Gelen geçen yolcular orada dinlenirdi, En tatlı yiyecekler gölgesinde yenirdi. Şimdi ne çeşme kaldı ne de ulu çınarlar, O güzel eserlerin yalnız hatırası var. Susturmuşlar sazını çalmaz olmuş bestesi, Şimdi yalnız hayalde çeşmenin efsanesi. |