Felsefe Yap / İstop Etme
Felsefe Yap
İstop Etme Beynin Zorunluluğu "Felsefe yapma Âdem’den Havva’dan Doğduysak şayet Aklın varsa Felsefe yapma Kendine sakla" Öğütlenen bu ---------------------------------------------------------- Aklın varsa Felsefe yap Hiç bir şey Engel değildir Kendine saklama Önce sana bencilliktir Çünkü Aklın gereği Ortaya konan Akıllılığa varandır Akılla tasarlanıp Sunulan Sunulanda Düş kurulan Kurulduğuyla an’da Yeniden durulan Bilinci bilinç eden Düşünce felsefe ------------------------------------------------------------ Hayvan hayvana Ne borçlu? Temel doğmak lığın Yaşamak lığın dışında Yaptığını düşünemediğinden Felsefe yapmamak Alık ve balıkların işi Döndürüp durma Seçemez anıklığını Ukalalık sanıp bilgiçliği Felsefeye karıştırma ---------------------------------------------------------------- Öyle karışıksın ki Yaptığında sapak Bilisizliğe kapak Felsefe yapma Derken Felsefe yapmak! Ufaklığın ırası Karşı durduğunu İç içe yapmak Aklın gereği Karşı durduğunu Ortaya koyup Bir birine dönüştürmek Biri öylesine Biri gereksinmesine ---------------------------------------------------------------- Felsefe beyinle yapılansa Nerede görülmüş Beyinsiz düşünmenin Olduğu! Beyinle düşünülmeyen Bir an görülmüş mü? ----------------------------------------------------------------- O ki "Âdem’den Havva’dan Doğduysak şayet" Derken On bin yıllık geçmişi Düşünü yapmış "felsefe yapma" diyerek Benim gibi düşün Demeyle Kendini yadsımış Düşünce aklın Akıl düşünmenin Gereğidir Tıpkı yürüme ayakların Ayaklar yürümenin Olduğu gibi Öbür türlüsü Sürünme olurdu Aynı felsefe yapmamanın Beyinsiz oluşu gibi --------------------------------------------- Felsefesizlik Beyinsizlikle müsemma Beyinsizliğe evet diyen Beyinsiz var mı?* ---------------------------------------------- "Düşünce yapma" Derken Kısır döngüleri Boş söz atışmaları ve Demagojiyi mi? Çağrıştırıyorsun? Öyle bile olsa Flaş çaktı mı? Işımamak olanaksız Kısırlık verimliliğe Boş söz tok söze Demagoji hak devimine Dönüşmez mi? -------------------------------------------------- "Ama yanlış ama doğru Kafana takma" Pekiştirmesi Aman Tanrım! Madem aldırılmayacak Ekranda, el ve ayakları ile Birlikte yürüme şovu Yapmaması neden? Anlamıyorum! Felsefesizce Yapılan yemek Düşüncesizce Sürülen araba Felsefesiz Fırlatılan uzay aracı Şarkı müzik Ah! Ah! Bir edim bana Felsefesiz olsun ----------------------------------------------- Eyvah yine Felsefesizliğe Felsefe yaptım Birinin handikabıyla Zehri serime saptım İşte budur olan Bir deli atacak Taşı kuyuya Kırk akıllı çıkaracak Erincince Delilik akıllılığın Güçlülük güçsüzlüğün Gerektirmesi Deli akıllanır Ya akıllı? Delilenmedikçe Vallahi akıllanmaz (04.02.1992) Bayram KAYA *AN: 1- Beynin algılayan,düşünen bölümü.2-Çok kısa zaman parçası,3-Hatırlamak türünden emir. *Beynin Zorunluluğu; *Beyinsiz düşünmenin olduğu: Sinir ağlarının yerinde yeller estiği dönemlerin sonuna doğru, sinir ağı gibi oluşumlar, depolama görevi yapmaya başlamaktadır. Bu gelmekte olanın tahminini dahi olanaksız kılan bir gelişme idi.Bu gelişmenin ucu da beynin ortaya çıkarmıştı. Beyin düşünmenin bulucusu değil düşünmenin aracıdır. Yani beynimiz olduğu için düşünmüyorduk. Düşünme olduğu için beynimiz vardı. Üst beyinsiz varlıklarında hayatını idame ettirdiğini unutmayınız. Tıpkı, gözler ışığın bulucusu olmaması gibi, ayaklar hareketin bulucusu olmadığı gibi, beyinde düşünmenin bulucusu değildir.. Gözler ışık olduğundan, ayaklar devim olduğundan, beyinde düşünme, tasarlama,olduğundan vardır . Birinciler ikincilerin ortaya koyduğu bir ürün, bir zorunluluk, bir gerektirmedir. Açıkçası göz olmasa da ışık var, ayak olmasa da hareket var, beyin olmasa da düşünme var, radyo olmasa da radyo dalgası vardır. Anık: Hazır, Tamam, Yetkin Anıklık: Doğal elverişlilik, doğal yetenek. Tanrı bilide; tanrı vergisi; gönülden duyulan Tanr’ı çağrısı. Felsefe: Evrensel bilginin bilimi. Bütünün bilgisi, parçaların bilgisinin toplamı olmadığı içindir ki evrenin tüm olgularının yasaları olan bilimdir. Bilimlerin mekanik tek tek toplamıda bu evrensel yasaları bulup çözemezdir. Televizyon izlerken bir zatı muhterem- felsefe yapma -diye icrayı sanat eyledi. Bu bende, o anki tepkisel, bu düşünmeyi yazmamı sağladı. Çünkü girişmeyen ilişkisel bağıntı kurmayan (söylenmeyen) Hiçbir öznellik düşünce olamazdı. Bu düşüncede korkmanın ifadesi idi. |