NOKTASIZ16/1/2009 virgül… işte öyle iğrenç bir süreçtir yaşam zaman yıkılır dili sökük bir kahırla gelir bedenin kirlenmişsindir, soğumuşsundur bir iki içkili sözcük alır başını kendinden hangi mütercim tercümanlık sığınır ki bir zerre olan anlamlığıma bazı rüyaların tasviri yoktur küçükten büyüğe giden bir sancıdır sadece bir an kopmuş baş balon olur, uçarda uçar bir kum tanesi kadar küçülür ve sonradan dünyayı saran sert ama pütürlü bir hamura bürünür sevgi yıkılır indiğiniz tek kavram kendi gerçekliğinizdir sıkışma anının kurtuluş anında yaşanan rahatlamayı kaç insan anlar varsayalım işediniz tarihini kurduğunuz topraklara bu mesaneyi rahatlatmaktan başka bir şey değildir ikinci el bir dolmuşun içinde pörsümüş mum dokusundan yüzünüze sıçrayan bir boşalmadır hayır veya evet tüm güvence budur ya şiirden öte bir şeydir yaşadıkların ya da kudüs’ten kaç merhem yeri vardır ki daha bin başlı yılanlara dönük acı… bak yüreğimde yine yamalarım açılıyor bak uzaklaşıyor saçların ellerini vururcasına bir kırlangıcın kanatlarına benim için en büyük ceza o zaman kokunu solumamdır anatomi… her beynin bir düş(ün)üşü her elin bir dokunuş manivelası vardır ve her susuşun bir kusuşu evet her fırçanın bir anlatışı vardır kendimizde yaşadığımız her faciayı bir esere dönüşür bir gün bir gözümüz kör olur diğer gözümüz babamızın ölümünü görmeye koyulur kurşun döktürecek hiçbir nazarlı göz bulaşmamıştır kimliğimize o kadar masumane kendi içinde hayatlarımız vardır ama her gece yatağımıza idamlarımız taşınır kanser… bir adam vurulur bin kadın kahrolur bir kadın vurulur bir ülke yok olur virgüller kanamalarıyla yazıdan ayrılır noktalar o zaman hayata konulur(.) |
Selamlar,saygılar