ÖLÜME AŞİNAYaylalar ılık sularını sundu Ekinler bereketini Bedeninde kokusunu duydu özgürlüğün Nalet okuyarak dünden kalan talihin karasına Bin atımlık kurşun gibi rahminde tohumladı Yürekleri ateşe alışkın Gözleri ölüme aşina Yiğitlerini sakladı apış arasına Açtı Avurtları çöküktü Susuzdu bütün yaz Kınına gizledi kinini Dağların ışgını oldu,yemliği oldu Ikındıkça doğursun diye umudu Dağ dile geldi Taş dile geldi Sular dile geldi ’’Yaratan ve var eden kadının adıyla’’ Sancısını yer gök duydu Ikındı Ikındıkça terledi Terine ekmek bandı kısır karılar Bereket fışkırdıça rahminden Bir batında bin evlat verdi Sarışın Kızıl Kara beyazdılar Zembereği boşalmış gibi çoğaldılar Savaşlardan arta kalan kadındı o Anadan uryan Yanında durulmuyordu barut kokusundan. Ayrılığı ve aykırılığı yaşadı ya gönlünce Gün yeniden doğururken karanlığın zulmünü O kadınlığını kaybetti kendinden önce. 15.04.2009-ÇANDARLI / İZMİR |
Anadan uryan
Yanında durulmuyordu barut kokusundan.
Ayrılığı ve aykırılığı yaşadı ya gönlünce
Gün yeniden doğururken karanlığın zulmünü
O kadınlığını kaybetti kendinden önce.
Yüregınıze saglık...
Kutlarım dizelerinizi...
Saygılarımla dua ile...