Dudaklarımın iki yakasında söyleyemediklerim kaldı
Dudaklarımın iki yakasında söyleyemediklerim kaldı
Bakışlarının gölgesinde dudaklarımı aralayıp söyleyemediklerim… Çığlıklarım yaralıydı Suskunluğuma sakladım her şeyi Ayak uçlarımda güçten düşmüş sevda yanığı kaldı Konuş bile demeden çektin gittin Ardında ayrılığın hikayesini bırakarak… Duy beni!. Sevdama suçüstü yapıldı/viraneyim Gör beni!. İstila ettin dudaklarımı Bil beni!. Ölüm duvarlarına çarpıyor bedenim. ||. Kördüğüm bir karanlıklardayım Nereye gidiyorsun? Beni sonsuz uykuya mahkum ediyorsun/gitme Hayatımı bilmedik bir coğrafyaya sürüklüyorsun/yapma Gördüm ki Islak gecelerimi gündüzle kurutmaya çalışıyorsun/etme Canımı acıtıyorsun! Aşkımın her cephesinde ayak izlerin kaldı Silinmez Sefil sırlarımla baş başa bırakma beni Koşulsuz gel Daha fazla hayatımı gülüşlere mezar etme! |||. Daha ne kadar hayatım yokluğunun közünde yanacak? Kaç defa içinde seni sakladığım yanımdan vurulacağım? Tek nefesle sana bağımsız kalmayı isterken Serseri kurşunlara pay etme beni! ||||. Nereye gidiyorsun? Neden gidiyorsun? Gökyüzünü günahkar yüreğimle kirlettiğim için mi? Yoksa , bakışlarına nüfuz edemediğim için mi? Susma / söyle Mevsimlere seni sakladığım için mi? İçimdeki sensizlik heykelini devirmeden Yirmi dokuz harfle sevmeden beni Gidemezsin! Sensiz kaldığım kıyılarda denizin genişliği kadar sarıl bana Ya bir olalım Ya da hayat bir etsin bizi |||||. Yalvarırım durma Yokluğunun közüyle vuracağım dünyayı Beni sahipsiz dünyanın katili etme Sol yanıma buz Sağ yanıma güneşi tutma Onların dili yoktur konuşamazlar Sadece vurmanın tiryakisidirler Güvenme! Seni sevdiğim için kıyamazlar bana Sen sadece gözlerimin içindeki sen’ime bak “seni seviyorum “ de ki güneşin doğmasına gerek kalmadan gece ikimize eşit olsun. ||||||. Gideceksen eğer öldür öyle git Sevdamın fermanıyla uğurla beni Üstüme yokluğunun toprağını savur Çürüsün kemiklerim Arkana bakmadan git Fail-i meçhul olarak kalayım toprakta Saat/05:10 Tarih:12/04/2009 |
**saygıLar