"ö.ç.m" den Çocuk Bu İşteŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Adamın biri: "Bir oğlum olursa, ona kesinlikle haram yedirmeyeceğim." diye yemin etmiş.
Bir oğlu olmuş. Alın teriyle kazandığı paradan aldıkları dışında ona başka bir şey yedirmemiş. Bu yüzden de çocuğun kalp gözü açılmış, eşyalardan, o eşyanın kime ait olduğunu, o kişinin nasıl bir kişi olduğunu tespit edebiliyormuş. Babasına, herkesin ne mal olduğunu, kimlerin münâfık, kimlerin fasık olduğunu söylediği için bu kişiler çocuğa da babasına da düşman olmuşlar. Kimse çocuğun babasıyla konuşmaz, alışveriş yapmaz olmuş. Adam çâre aramaya başlamış, bir hocaefendiye gitmiş. Hoca adamın derdini dinlemiş ve: _Daha ne istiyorsun be adam? Oğluna haram yedirmediğin için kalp gözü açık çocuğunun." diye adamı azarlamış. Adam: _Ben, oğlumun herkesin nasıl birisi olduğunu tespit etmesini ve bunu da alenî olarak dile getirmesini istemiyorum, efendim." demiş. Hoca: _O hâlde, oğluna haram yedireceksin ve kalp gözü kapanacak, demiş. Adam: _Yeminim var, haram yediremem ben bu çocuğa, deyince Hoca: _O zaman, haram olmayan; fakat çocuğun kalp gözünü kapatacak bir şey söyleyeceğim. İster uygula, istersen uygulama. Bence, uygulamasan hem senin hakkında hem de çocuğun hakkında daha hayırlı olur, demiş. Adam: _Hele bir söyle hocam. Hoca: _Fırından yeni pişmiş bir ekmek alacaksın ve çocuğuna vereceksin. O da herkesin gözü önünde bu ekmeği yiyecek. O zaman kimin ne mal olduğunu bilemez, kalp gözü kapanır. Adam, hocanın dediğini uygulamış ve çocuğun kalp gözü kapanmış. "ö.ç.m" de bu hikâyeyi hatırlamış ve bu şiiri yazmış. Gökten üç elma düşmüş.....
Çocuk bu işte,
Vardan yoktan anlamaz... Elmalı şeker yerken görmüş arkadaşlarını Nasıl da vuruyor ayaklarını yere Gözyaşları sicim gibi... Para yok; anne biçâre Sokakta alenî bir şeyler yemek Bu yüzden haram hükmündedir Helâl parayla aldıklarımız Mideye haram gibi yerleşir. Adnan Ünal "ö.ç.m" |
Gazeteye sarsamda ellerimi yakacak
Herkesin gözönünde orucumu ben açtım
O orucum cezası kimbilir ne olacak
Ey nasuh tevbesi gel sen beni kurtaracak