bir aptal , mazeretler.. ve ağlayan bir çocuk bıraktı kadın.. susmasını bilmeyen
Ağlayan bir çocuk bıraktı kadın.. susmasını bilmeyen..!
mazeretler, tarihi aştı.. bugüne gelirken ben kaç defa öldüm saymadım sen kaç defa öldürdün saymadın.. sen bıkmadın ben kanrevan içinde yine yapayalnızım ben bıkmadım senin elin kanlı yine acımasızsın. ve tarih; mazeretleri bugünden alıp yine yarına verirken yine sen bıkmayacaksın. ben buna razıyım bende bıkmayacağım ve asla düşündüğüm gibi olmasada hep düşündüğüm şekilde seni asırlarca yaşatacağım birileri gelip aramıza, barikat olacak.. ben barikata bir delik açıp sadece sana bakmakla, bir ömrü.. hiç çekinmeden tanrının bütün kurallarını çiğniyerek harcayacağım.. birileri gelip aramıza asla çiçek ekmeyecek.. ama ben sevgimle her mezarımın üstünde sana düzinelerce gül bırakacağım birileri seni benden alacak ben toprakla seni tekrar yoğuracağım... mazeretim; toprakları aşıp göklere ; göz yaşı bulutları olurken.. tarih kendini aşmaya başladı bir ömrü hiç çekinmeden ve düşünmeden hesapsızca harcayabilirsen ; hep seversin. bir gül bıraktı aptal sevdiğine.. nasılda kıydı sevdiği mazeretler içinde hiç düşünmeden aptalın göz yaşıyla büyüttüğü o güle.. Canberk Apiş |
sevdiğine..
nasılda kıydı sevdiği
mazeretler içinde
hiç düşünmeden
aptalın göz yaşıyla büyüttüğü
o güle..
kutlarım şiire saygıyla.