Ayrılıkların adamı
Savrulur yüreğim çaresizce
Boş odamın boş duvarlarında Ne sesin ne soluğun çıkar Nede yüreğin gülümsemeyi başarır Birde bakmışsın ki Gecelerin gündüzlere Gündüzlerin gecelere karışmış Dinlediğin her şarkıda Eşlik ettiğin her müzikte Tek tek gözyaşların akar Yanaklarından dudaklarına doğru İşte o an Hayat senin için bir okyanus gibi olur Yukarı çıktığında yalnızlığını Dibe vurduğunda çaresizliğini görürsün Yasakların içinde seveceksin Ne kokusunu koklayabileceksin Nede aynı yatağa girip Başını omzuna dayayabileceksin İstenmediğinde çaresizliğini hissedeceksin Kimse seni anlamayacak Seni bir tek sen anlayabileceksin Boş odanın boşluğuna düşünüp O boşluğu doldurmaya çalışacaksın Ama bir tek o doldurabilecek Hayat bir film şeridi gibi önüne gelecek İlk sevişmenden ilk koklayışına kadar Hayat ilk bakışlarına kadar onu düşleyeceksin Ve sadece düşlerinde kalacak Meleklerin bile şahit olmadığı o aşkı yaşadığını anlayacaksın ( Yasak aşk bir zehirli mantara benzer yediğinde tatlı bittiğinde zehirlendiğini anlarsın ) |