459-GÜLBEYAZ SEVDASIKorku derdiğim yere ümitleri ekerek, Hasatın mevsiminde bir haber bekliyorum. Güftelerden vuslatın son gününü çekerek, Bu ömrün tezgâhına saatler ekliyorum. Atıfet ölmüş dehrin, narçiçeği açılmaz, Tuğlasız dört duvarla birlikte yaşıyorum. Heybemdeki duayla sevaplarım saçılmaz, Şekilsiz olan yâra sevdamı taşıyorum. Avuçlarım bembeyaz semaya açık kapı, Tırmanmaktan yoruldum gönülden inliyorum. Mesafeler kısalmış yıkılmış sırça yapı, Sessizlik âleminin sesini dinliyorum. Neden, niçin, nerede, nasıl, niye ve kimim, Sorguları içinde zamanı sarıyorum. Semavat merkezinde zerre gibi çekimim, Ruhsuz ve de kimliksiz toprağa varıyorum. Gülbeyaz nidasının şavkına bürünmüşüm, Dağdaki karlar ile ruhumu aklıyorum, Kutbuyla bütünleşip yıldızla görünmüşüm, Söylenmemmiş sözümü dilimde saklıyorum. Şahin Hanelçi 30.03.2009 Elazığ |
Dağdaki karlar ile ruhumu aklıyorum,
Kutbuyla bütünleşip yıldıza gömülmüşüm,
Söylenmemmiş sözümü dilimde saklıyorum.
mükemmel bi anlatım derin bi sevda vuslata duyulan özlem
çok güzel di akıçılığı dizelerinizin yüreğinize sağlık.