GÜLLER, HEP AKŞAMÜSTÜ AĞLAR
Ne zaman ki
Karlı dağlara baksam İçimde üşüyen bir çocuk ağlar. Coşkusunu dindirir ruhumun Rüzgâr şehrimin sokaklarına dolar. Toplar peygamber çiçeklerini bir bir Güller hep akşamüstü solar. Pencereme konan güvercin kanadında Gökyüzünün maviliği tutsak Geri dönülmez yollarda susmuş papatyalar Güller hep akşamüstü ağlar. Kar taneleri düşer ellerine, tutmak istercesine Aralanmış gökyüzünden eğilir de bakar, Sonsuzluğun kapısı seni dilercesine Kar taneleri düşer ellerine, “gel” dercesine. Çağrıldığın yere gidersin, mütebessim yüzünle Hiç kimse görmedi yüzünde bir bulut Parkelerin diliyle kaldırımların çilesiyle Arardın sonsuzluğun bilmecesini içinde. Ne zaman ki Karlı dağlara baksam İçimde üşüyen bir çocuk ağlar. Coşkusunu dindirir ruhumun Rüzgâr şehrimin sokaklarına dolar. Toplar peygamber çiçeklerini bir bir Güller hep akşamüstü ağlar. 29.03.2009 Kahramanmaraş |
ne güzel bir şiir tebrik ederim
yazarken gözyaşı sinmiş mısralara
kokusundan belli