Sana bakmak..
Ve gözlerinden uçurumlar vaat edilince,
Sana bakmak sonsuzluktur. Düşmek için geldim sana. Acemi bir boşluktu aşk, Falan filan barındırmıyordu içinde. Sana kurulan her cümle, Saygın iklimlerden toplandı. Başlığı yoktu hiçbir dilde Seni sana anlatmanın. Kıssadan hisse çıkarılacak gibi değildin! Düşüyordum bir uçurumdan gözlerine, Ve mümkündü dudaklarına çakılmanın ölümsüzlüğü. Kaldırımlar korkak. Yollar sonsuz. Adımlarıma eşlik eden acemi bir bando takımı, Her sene aynı şeyi kutlayan Geleceği aklının ucundan geçmeyen Neyi ne kadar bildiğini sanmayan öğrenciler. Hangi kıyıdan bakarsan bak hayata, Ve hangisine bilimsel yaklaşırsan yaklaş, Hiçbiri gözlerine uyak düşmeden, Beni sana bağışlıyor Her ayağın kaydığında… Uçurumların kenarlarında kendi halkına nutuk atan, Hiçbir şey almadan sana çok şey sunan, Gözlerinden aşağıya düşerken tutunmayan Düşmesin için değil Ellerimden militan kelimeler ağarmasın diye… Sana sonsuz bir uçurumdan sesleniyorum. En seslisinden susuşlar peydahladım. Bölme karanlığımı yıldızlar gibi İşe yaramaz, Sanrısı kalmadan gel, Ay’ın evreleri var ceplerimde, Gayri meşru yum Kelimeler yetim hane kılavuzu Sana bütün ütopyanı öpmeyi vaat ediyorum. Seni çok seviyorum! |