BEKÇİ DAYI
B E K Ç İ D A Y I
Bekçi Dayı: “-Hani pilav kız?” dedi, Çocuk: “-Sana kalmadı, hep anam yedi.”, “-Ananın soyunu napayım!” dedi, Öyle ya, çanağı kır Bekçi Dayı! Bekçi Dayı rakıyı çok içer, Sarhoş olur, kendisinden de geçer, Bazen uslanırsa ekin de biçer, Neşeli bir tiptir bu Bekçi Dayı. Bekçi Dayı su başında oturur, Parasını hep kumara yatırır, Vursan iki kileyi de götürür, Güçlüdür, çünkü o Bekçi Dayı! Karısıyla küstür çoğu zamanlar, Tavlasan azıcık sözden de anlar, Kızınca beynine sıçrıyor kanlar, Kötü söze gelmez ki Bekçi Dayı. Ailesi çok üstünde dururlar, Her kötü işte onu görürler, Ne söylese sert karşılık verirler, Başka ne yapsın ki Bekçi Dayı? Radyoyu alır çıkar ormana, Ne olmuş Bafra’ya, Yeni Harman’a? İçer sigarayı, bakar dumana, Kızdırmaya gelmez bu Bekçi Dayı. Bekçi Dayı dedin mi, yardıma koşar, Her türlü güçlüğün üstünden aşar, Kimseye bağlanmaz, özgürce yaşar, Hem bağımsız, hem de hür Bekçi Dayı. Karşısına çıkana gürleyiverir, Arkadaş uğruna canını verir, Sen alttan alırsan, yumuşayıverir, Anında değişir bu Bekçi Dayı. Ozanım, Arif’im, üzmezdi beni, Onunla olursan çok sever seni, Gördünüz mü karşılıksız seveni? Biraz da haklıdır ya Bekçi Dayı. Arif GÖLGE (Ankara, Mart 1982) |
kutlarım...
güzel dizeler...
sağlıcakla kal.