MAĞARA İÇİMİZDE NECMİSöz belki de önce mağara karanlığında çınladı Bilinmeyen tehlikenin kovuğunda insan Necmi Güneşten ürktü, Aydan korktu, Sararmış beti benzi suya ulaşamadı Geceden irkti. Oysa gece asıl insandaydı bilemedi Söz belki de önce mağara duvarlarına kazındı Necmi İlk sel baskınında telef olurken can yoldaşı İlk sarsıntıda devrilirken ağaç İlk doğumun sancısında telaş İlk dalgasında nefretin Ve elbette ilk aşkta tutkunun Oysa aşk kendi varlığındaydı bilemedi Yazı belki de önce insanın tırnaklarıyla yazıldı Necmi Yumuşak bir kayanın kenarı Sonra balçık üstüne çivi Kâğıtta şekilden şekle girdi Sona kalmaktı bunca muradı Oysa yazı gönül köprüsüydü alnın bilemedi Ve belki de insan aslında hep yaşadı cinneti Necmi Özledi daima varlığında, varlık ötesinde cenneti Yeni binyılın insanlarıyız bekamız hala yazı Bilim yeniden keşfetti mağarayı Bazıları oluşurken etkili lav soğuması Bazılarında mermer, kumtaşı, karbonatı Turizme açılmış çoğu dört bir yanı ışıklı Oysa insanın Necmi Aydınlatması gereken mağara içindeydi, bilemedi Sinan YILMAZ |
kutlarım bu güzel paylaşımı kalem susmasın.