27
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2139
Okunma
Bir uçurtma kadar özgürüm bazen
üstelik tutanım yok, kopmuş ipim
giderim, rüzgâr nereye, ben oraya
yanımda kırlangıç sürüleri
Bazen de
bir eşyayım artık kullanılmayan
ışık görmeyen, tozlu bir tavan arasında
dualar ederim durmadan
bir antikacı gelip alsa,kurtarsa beni
Sakin bir denizim bezen
’çarşaf gibi’derler ya, işte öyle, dalgasız
martılar balık çalar içerimden
gemiler yüzer büyüklü küçüklü
gürültülü balıkçı motorları geçer
Bazen de
bir sel suyuyum, bulanık, kontrolsüz, deli
sürükler götürürüm önüme geleni
belli değil gittiğim yer
yönüm, yatağım yok nehirler gibi
Bir eşkiya olurum bazen, dağlarda bir başıma
elimde eski bir martini, dilimde türkü
zulamda çay, tütün, kavgam, sevdam bir de
Bazen de
şehir ortasında bir maktulüm, her yanım bıçak yarası
failim belli, bir tinerci çocuk, kapkaç peşinde
daha onbeşinde
İşte böyleyim son günlerde
bir mutluyum, bir mutsuz
bazen umutluyum gelecekten, bazen umutsuz
kâh pembesindeyim hayatın, kâh mavisinde
bazen de grisinde ve karasında
yani, hep iki nokta arasında
gel-gitlerdeyim......
02 .04 .2007