SEN YOKTUN...SEN YOKTUN... Günler güz yapraları gibi birer birer dökülürken ayaklarımın dibine ben her gece karanlığa dikip gözlerimi senin aydınlığını bekledim.. sen yoktun... Binlerce adım attım bu kentin sokaklarında. Her Köşeyi her parkı her ağaçı ezberledim... Sevdaya bulanmış her kaldırım taşında senin adını aradım... sen yoktun.. Evlerin duvarları birer birer üzerime yıkıldı... Her bir hücremin acısını ta yüreğimde hissederken beni enkazın altından çekip alacak elini aradım... sen yoktun.. Seni aramakdan yorgun düşmüş bedenimi karanlığın kucağına uzattım her gece. Bir an önce sabah olsun diye uykunun beni çekip almasını istedim. Olmadı. Kaç gece sabahı ettim gözlerimi kapamadan kaç gece merdivendeki ayak seslerini dinledim gelen sensindir diye... sen yoktun.. Her yağmurla birlikde hüzünde yağdı bu kentin üzerine. Beni ıslatan yağmur olmadı. Ben senin özleminle sırılsıklamdım her mevsim. Uzun kıştan sonra gelmez dediğim göçmen kuşların dönüşünü gördüm.. sen yoktun... Her gece ay paramparça oldu. Her gece yıldızlar birer birer düştü sokaklara. Yıldızları saçına takıp gelmeni bekledim. Ayı avucunda bana getirmeni bekledim. ama... sen yoktun.. belkide sen hiç yoktun... HAYALİMDEKİ RESİM.... |
şiire çok güzel düşmüş yokluğu..
tebrikler..