Felçli rüzgârŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Tenimin altına sokulan uzaklık
hep, sen ağrısı bırakır yol ve düş arasına Zaman, en çok papatya soykırımından yargılanmalı Kısık sesli düşler çiziyorsun ellerime cinsiyetini kaybetmiş bir renk utangaçlığı doğurur gibi . Uykuma gelişlerinin gürültüsü uyutacak ninniler hâlâ var ..dedirtiyor ve sonra bir adamı tenhasından öpmenin inceliği, sen dolduruyor mahçupluğuma Yüreğinde bir ağacı büyütmek; Kalem-kağıt sevişmesinden bağımsız anlatılmalısın ki, konuşmadan ben, duyarken sen ne kararsız ne de eksiktir söz tüm duvarlarımda çerçevelidir dinginliğin seni gören her ayna çivilenmiştir olduğu yere kırılamaz .. parçalanamaz zira yedi yıl sevgisiz kalmana hiçbir cam parçası inançsız kalamaz ! olur ya, sözlerin siyah sür’ç’mesini çeker her karşıma geçişinde .. aksine öyle güzel görünür, öyle hayra yorulmaz. vadesi gelmemiş bir ölümü intihar paklar samimiyeti sarar havayı, o kadar parça parça ve defalarca bir o kadar yavaş .. toplatılmış kitap gücünde su asaletinde aşk`ın ulusal marşı çalar fonda/acının içinde yine en çok kara kalemimin ucu seninle açılır, avaz avaz sivrilt şiirlerimi Kim demiş bir solukta yaratıldın .. diye ! S.D. |
harkulade bir şiir okuttunuz bana teşekkürler...