ADAMIM
ADAMIM
Türküler söylenirken Gözlerine gelen uykuları kovamadın halen adamım. Kalk; Yükseklerde kanat olup kanayanlar var, Yerlerin güveni çeker seni bilirim. Ayakların var sanırsın, Kırık-çürük yürekler var iken Adımların ne işe yarar adamım. Çocukların göğsünde takılıyken Barut kokan çiçekler, Geceleyin açan yıldızların hükmü olmaz adamım. Bir ömür, bir mezara sığmaz Günahlarımız cirit atarken Sevap adına işlediğimiz topraklarımızda Tohumlar çürür adamım… Yağmurlar utanır düştüğü kaldırımlardan, Sokak aralarında kedilerin sessizliği Köpeklere kulak memesi olur. Pencereden iğreti bakışlar yapışırken Ayaklarını sayamazsın, Bir cehennem uğultusu çöker üzerine adamım… Görülmemiş düşlerin peşine düşüyorsun adamım. Düşenler bir gün kalkar; Kalkanlar – koşamıyor, gizlenmiş duvarların arkasından Cılız kokuları düşüyor yollarına, Yüreğini mi kopardılar, sahile vurmuyor dalgaların Kalk adamım “Gül döktüm yollarına”…. Çekilmiş derelerin sularında mı boğuldun Güneş ısıtmıyor seni, Kılıcın kör tarafını almış koşuyorsun Elinden kan damlıyor. Bir dirhem canın vardı, Unutmuşun can pazarında -Canhıraş- Bir nefes üflüyorsun kavaldan adamım Bildiğin gibi değil adamım… Doğarken, ölmüşlüğümüz kundaklanmış bize. Gölgelerin tırnakları geçerken etimize, Gözümüzden utangaç yaşlarımız Firar eder bedenimizden. Annelerimiz unutmuş ninnileri, Beşiklerimiz kapı eşiğinde Aslı kalmış be adamım… Güvercin sineli aşklarımız Kartal pençelerine yenilmiş. Dörtnala giden duyguların, Kahpe rüzgarlara dost selamı verirken Kirli bakışların düşüyor ayak uçlarına adamım… Bir masumiyetin asilliğindeki utangaç kelimeler Çat-kapı yoklarken seni, Hala uykuları kovamadın adamım. Hala çelik-çomaklarda fır dönüyorsun da Semazenlerin yurduna uğramıyorsun be adamım.. Adamım, Adam gibi adamlar uçmağa gitmiş Ak bir bulut ince sızılarını açıp Yaralarını sararken; Soysuzların iz düşümünde senin maşalığın, Kömür karası olmuş be adamım… Yoklukların kaderinde yazılacak bir şey yoksa Kalem-kağıt nicedir adamım. Sen uykulara yat, Sen görülmemiş düşlerin peşine düş, Sen dipsiz kuyularda Bir bakraç su ararken, Gönlümüz soğumuş neye yarar adamım… Adamım, Boş ver be adamım, Gerisi boş be adamım… Gerisini ne sen sor, ne de ben anlatayım Boş verdim adamım.. Mustafa şimşek |
Barut kokan çiçekler,
Geceleyin açan yıldızların hükmü olmaz adamım.
Bir ömür, bir mezara sığmaz
Günahlarımız cirit atarken
Sevap adına işlediğimiz topraklarımızda
Tohumlar çürür adamım…
Bir masumiyetin asilliğindeki utangaç kelimeler
Çat-kapı yoklarken seni,
Hala uykuları kovamadın adamım.
Hala çelik-çomaklarda fır dönüyorsun da
Semazenlerin yurduna uğramıyorsun be adamım..
....
Bir masumiyetin asilliğindeki utangaç kelimeler
Çat-kapı yoklarken seni,
Hala uykuları kovamadın adamım.
Hala çelik-çomaklarda fır dönüyorsun da
Semazenlerin yurduna uğramıyorsun be adamım..Bir masumiyetin asilliğindeki utangaç kelimeler
Çat-kapı yoklarken seni,
Hala uykuları kovamadın adamım.
Hala çelik-çomaklarda fır dönüyorsun da
Semazenlerin yurduna uğramıyorsun be adamım..
....
Vaoov. Tebrikler Mustafa hocam. Yoruma gerek bırakmayan güzelliklte bir şiir ve kendini hissettiriyor adamım.
Eski günler geldi nedense aklıma bu şiirle. Değişen eski arkadaşlarla birlikte. Hakikaten ne çok şey değişti o günden bu yana. Bizdemi değiştik acaba?
Galiba öyle semazenlere uğramadığımıza göre bizlerde değiştik adamım.
Saygılar sevgiler.