KANUN'UN YAYLASI
Çalı çırpı toplayıp,
Bir ateş yaktım yüreğimde, Çoban atesi... Çünkü yaylamı özledim. Umarsızca, utanmadan, Hâttâ övünerek; Ve hep gururla söylerim çoban olduğumu Çocukluğumda.. Genç oldum sonra, Yine çobanlık yapardım yaz tatillerinde, Üniversite öğrencisiyken.. Çukurkuyu’da, Geven Kırında; Karagüney’de.. Yalnız değildim bu yolda, Cerrah Aziz’in Seyfi, Şıh Hasan’ın Ali, Kemik Hüseyin’in Mümün de öyleydi,, Çoban artı öğrenci... Yaylanın uçsuz bucaksız çayırlarında, Futbol da oynardık.. Hep kaleci olurdum ben.. Komik olacak ama; Şalvar giyen gol yemezdi zaten. Top şalvara takılırdı! Güz mevsimi gelince, Bizim gitme vaktimiz gelirdi, Çiğdem çiçeklerinin açma vakti... Bizim çiğdemler, mor açardı, Hazandan olacak, zor açardı, Kalbimizde kor açardı! Gitmek lazımdı, Okul bizi beklerdi, Yaylanın yalnızlık vakti; Mürekkep yalamış "çobanların" gitme vaktiydi.. Yaylanın pınarları ağlar dururdu; Gelecek yaza kadar.. Çalı çırpı toplayıp, Bir ateş yaktım yüreğimde, Çoban atesi... Çünkü yaylamı özledim. Anamın hayalini... |
Bir ateş yaktım yüreğimde,
Çoban atesi...
Çünkü yaylamı özledim.
Anamın hayalini...
yüreeeğine sağlık dost şair.Kutladım selamla.