EKİM
Tabiatın ölüp ruhların saflaştığı,
Ağaçların yapraklarını döküp Gövdelerinin kökleştiği, Kırılma noktasının ayrışıp, İnceldiği yerden koptuğu, Bir yarısı, hayata elveda derken, Diğer yarısının ümitle doğduğu Ekim… Hayat umutlarla coşsun diye, Kalpler Ekim’le yeşersin diye, Kendisine emanet tohumları, Sevinçle bağrına basan Ekim… Dağlara, taşlara bakıyorum sapsarı, Yollara bakıyorum, uzun ve ince İnsanlığa bakıyorum, yanık ve mahzun, Ümitlerin sessizce çilerdiği Ekim… Ot, çöp, meşe ve diğerleri sapsarı, Üzerine bassam, kemikleri çatırdıyor. Kuru çekirdeklerde ölü ruhlar yeşeriyor, Rabbimin ölü ve diriyi sakladığı Ekim… Ekim düşünmek ve tabiatı anlamaktır, Rabbimin tanıdığı en büyük hikmettir, Topraktan çıkmış, çil çil düşüncelerin, Tezeklerde arasında yeşerdiği Ekim… Toprak ölü, içindekiler ise canlı, Toprağa bakan gözler ölü, İçindeki duygular heyecanlı, Tefekkürün kök saldığı Ekim… Fakirin ekmeği, çaresizin umudu, Sevginin kaynağı, tohumun kapısı, Yağmurun habercisi, hayatın müjdecisi, Ölümün sessizliği, doğumun sancısı Ekim… Tefekkür dünyasının ulaşılmaz doruğu, Hayatın güzellikleri ve sırların ifşası, Ekim’in kalbinde saklıdır ruhun sırları, Yaşamın gizemini bize sunan Ekim… Göçmen kuşları, barış elçiliği yapar, Karanlıkları arkada bırakarak uçar, Sevgi ve kardeşliği bulutlara yayar, Kin ve nefretin yok olduğu Ekim… 2008/Sazlıdere Akdağmadeni |
Yüreğine emeğine ve duygularına sağlık, şiir diye güzellikler sunulmuş…
……………..…………………. Saygı ve Selamlar…