Bursa şair ve ozanlarından gönüldostum, Seyrullah VATANSEVER ( Ozan Seyfi ) ben Suat TUTAK ağabeyine şiir şeklinde yazılmış (ŞİİRSEL MEKTUP- MANZUM MEKTUP) bir mektup gönderdi. Mektup 29 Ağustos 2006 tarihinde yazılmıştı. Şimdi size o mektubu aynen bu satırlarda sunuyorum. Ardından da cevap olarak yazdığım, ben Suat TUTAK’ın şiirsel mektubunu sizlere sunacağım. Bu şiirsel mektupları gelecek kuşaklara örnek olması için bu kitabımda yer vermeyi uygun buldum. Çünkü; bizler geçiciyiz, kitaplar kalıcı.. Türkçe’mizin, Türk kültürümüzün ne denli engin bir anlatımı olduğunu gelecek kuşaklara göstermek amacıyla bu şiirsel mektuplar bu sahifelere alınmıştır. Sevgilerimle. Suat TUTAK – SÖKE 21 Mart 2007 Bahar Bayramı günü..
Ozan Seyfi’nin Şiirsel Mektubu:
M E R H A B A
Merhaba Suat abi, nasılsın iyi misin Dosttan haberin aldım, hep bildiğim gibisin
İhmal edip de seni, üzdüm galiba abi Düğün dernek geziler, telâşımdandır tabi.
Yarışmalar, geziler telâşesi sürüyor Ağır, aksakta olsa, hayat böyle yürüyor
Ara-sıra aksilik, düğün telâşı bir de Ne zaman bırakıyor, ne de bir akıl bende.
Simav, Yozgat, Isparta ardından da Tunçbilek Yarışma ve etkinlik yapıyoruz severek
Tunçbilek listesinde adına çok sevindim Orda göremeyince hasta mı oldu, dedim.
Söke’deki dostlara sordum; dediler, iyi Onlar ile paylaştım, senle olan sevgiyi.
Yirmi yedi Ağustos düğünümüz var idi Dedim ya Suat abi, biraz zaman dar idi..
Senin o gülen yüzün; sanma ki, unuturum Söke’deki günlerle kendimi avuturum.
Gerçi, biraz bende de, vardır biraz kabahat Tembelliğe verip de, yaparız istirahat .
Belki biraz yaşlanıp, başladık yorulmaya Yada az tembellikten, mazeret aramaya..
Şiir gecelerinde isterim seni görmek Sarılıp da boynuna, iki elini öpmek..
Söke gecelerinin tadı bir başka abi Gülen yüzünüz var ya, yetiyor bize tabi..
Bir yanda dünya derdi, bir yanda yarışmalar Suat abi; hatlarda, başladı karışmalar.
Hangisine yetişip, şaşırdım ne yapayım Sizin gibi dostlara, gönlüm ister tapayım.
Bursa bildiğin gibi, ağır-aksak gidiyor Senin Seyfi kardeşin, bu âlemi seviyor..
Şiirler yazmaz isem, mektuplar yazıyorum Kimi hatırım sormaz, azıcık kızıyorum..
Kendimizi anlatıp, halkın dili oluruz Edebiyat dergisi derindir, boğuluruz..
Kendi çabamız ile çıkmaya çalışırız Bazen eleştirirler, buna da alışırız..
Gördüğüm aymazlığı yazıp da, taşlıyorum Hayatın mektebine ben, yeni başlıyorum..
Söke’deki dostlarım, umarım ki iyidir Senin Seyfi kardeşin, hep bildiğin gibidir..
Öğretmenler lokali, ikinci adresimdir Yazdığım bu satırlar, size olan sevgimdir..
Ne gam alır-satarız, ne de ederiz tasa Bir şey yazma tutkusu, içimizde olmasa..
Teknoloji çağında, seviyorum postayı Bir şeyler karalayıp, dostlara yollamayı
Kahrolası yalnızlık, bazen de bunaltıyor Geceler konuşmaya, bir dostu aratıyor..
Kalem ile kâğıdım, en güzel dost oluyor Benim yalnızlığımı, bir tek onlar anlıyor..
Daha da ne diyeyim, Suat abi şaşırdım, Sizlerin sayesinde, zincirlerimi kırdım..
Mektubuma değil de, satıra verdim mola, Sürçü lisan ettimse, Suat abi af ola..
Davetiniz olursa, Söke’ye de gelirim Oradaki dostlara çok, çok selâm ederim.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sevgi yurdu o gönüller, ateşlerde yanar.
Sen sen ol; sevgiden şaşma, sevgiden taraf ol
Gönlüm seninle beraber, ömrünce mutlu ol.
Yüreğine sağlık dost Ozan.Kutladım her iki nizide.Selamlarımla.