Bir Çaresizlik ki,
Bir dost aradım, bulamadım,
Hain zifiri karanlık gecelerde. Yasak olana, haram olana el açtım... Kabul edilmeyeceğini bile bile.... Atıverdim kendimi bir boşluğa ansızın, Umutlarımı hayallerimde avutmaya çalıştım. Ne çare ki, gün doğmadı gecelerime... Kimi zaman hançer oldu sevda, Yüreğimi acıtan, kanatan, Kimi zaman da, Boğazıma geçmiş kalın bir urgan... Varla yok arası gidip gelen, Kaybolan ümitlerimin serzenişi... Ve ölümden medet uman çaresizliğim.... Bir çaresizlik ki, hasretin koynunda Vuslatım ölüme yazılmış.... Bir çaresizlik ki; Bahtım, kalemlerin en karasıyla yazılmış... Bir çaresizlik ki; Ölümü gözbebeklerime kazımış... Gülmese de olur bundan sonra talih yüzüme. Açmasa da olur vuslat kapısını ömrüme. Ne bekledim hayattan ne buldum doğduğumdan beri. Acıtsın acıtabildiğince, kopartsın incelttiği yeri, Kırıldı içimde bütün ümitlerim, hayallerim. Kefenledim tüm umutlarımı, gömdüm en derin mezarlara. Ayrılık eşkiyalık edemeyecek artık yollarımda. Düşmeyecek artık gözyaşlarım yanaklarıma. Hergece sancıyla kıvranmayacağım yataklarda. İçime çektiğim her nefeste, acı saplanmayacak artık ruhuma... Dedim ya gömdüm yüreğimi, en derin mezarlara. Tüm dünyamı yıkadım, kefenledim, gömdüm uzaklara... Yalan gerek yok, oynayamıyorum ben bu oyunu Yüzüm de münafık olmuş, güler gibi yapıyor, Kalp yarası bu sevdiğim, içime sorsan zehir akıyor. Bir yanım sussada, bir yanım çığlık olup haykırıyor. İçimdeki fırtına her mısrada kasırgaya dönüyor Yüreğimi haykırdığım duvarlar kamçılıyor yalnızlığımı, Bu çıldırtan sessizlik inadına. Dünya boşaldı sanki, Neden bu kadar sessizleşti yaşam? Neden artık esmiyor rüzgar? Kucağımda bir yığın soru işaretiyle Kalakaldım böyle yapayalnız kendimle… Kaç çığlık olup yıkıldı, Nasıl bir cana hasretti yüreğim bilir misin? Hayal ettiklerim,beklediklerim başkaydı oysa….. Sabrımı sınıyor sanırım kanlı pusular, Yutkundum içimdeki çığlıklarımı, çarptım duvarlara. Tükettim çocuksu düşlerimi yollarında. Biliyorum ki bu sabrım yetmeyecek sana kavuşmaya. Dizlerimin feri kalmadı artık karanlıklarında, Seni yaşamak ne zormuş oysa, Zifiri, karanlık ayazlar sardı hep bedenimi Biri bir ışık yaksada aydınlansam, Beni bu karanlığa mahkum edeni Umutlara nöbetçi gözlerimde yaksam. Bilmiyorum bu belki çaresizliğin en acı tozu… Islak gözlerim gecelerin en yakın dostu.. Yüreğim dilsiz kaldırımların tercumanı oldu…. Ama aydınlanmaz artık bu karanlık ne yapsam. Bitmez bu acı biliyorum yüreğimi de yaksam. |