ISLAKTI KİRPİKLERİ GÜNEŞİN
yaşamın yamacında...
henüz açmamış bir çiğdem misali güneşin çocuğuydum ben...güneşe sevdalı . ışıl ışıl bir baharda...daha tomurcukken hoyratça kopardılar çocukluğumu benden mutlu bir öykü değildi benimkisi... yarı yaşar yarı ölüydüm doğuştan sabıkalı...yaşamaya hükümlüydüm . hangi geceye sığındıysam... körpecik tenimde sigarasını söndürdü...infaza fişli...faili meçhul bir kara canım yandı çok ağladım... ama solan gül açmıyor gözyaşıyla .. ne bir dost gölgesini seriyor... ne de bir can el veriyor "sahibini incitiyor her yara" sonunda anladım ki "sevgi yeşermezmiş darağacında" trenler havada, uçaklar rayda kaçış yakalanmak... en büyük bilge sandığım susmak...konuşmakmış bu dünyada hayatın ederi bir nefeslik canmış... "yaşamak için verilse de her kavga" . .. ... /yarım kalan gülüşlerim... dört duvar arası çıplak düşlerim... alev alev yanan sevinçlerim... kıvrım kıvrım acı sinmiş saçlarım ölüme kanat çırpar...artık göz kırpmaz yaşama . biliyorum ne fark eder...! ha bir can eksik ha bir ölüm fazla bırakın beni...! mışıl mışıl sapına kadar öleceğim...masmavi gökyüzü avucumda/ .. //...oysa... şaha kalkmış bir at gibi... dizginleri bırakılsın ister...özgürlüğü tatmış her uçurtma...// 1989 |