Lá AmistadŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Gerçek bir öyküye dayanan şiir; 1839 yılında köle ticareti yapmış olan İspanyol gemisi Lá Amistad desenini kullanır.
İspanyol nakliye gemisi La Amistad, Afrika`dan aldığı 53 köleyle Amerika`ya doğru yola çıkmıştır. Küba açıklarındayken isyan edip Cingue önderliğinde gemiyi ele geçiren köleler, mürettebatın çoğunu öldürürler. Artık Afrika`ya geri dönmek için bir şansları vardır. Mürettebattan sağ kalan son iki kişiye inanmak! Ancak Kölelerin bilgisizliğinin farkına varan hayatta kalan geminin İspanyol seyir memuru onlara bir oyun oynar, gemiyi Amerika`ya doğru sürükler. Yeni dünyaya yaklaştıklarının farkında olmadan yolculuk ederken Amerikan donanması tarafından yakalanan köleler, gemi mürettebatını öldürmekten yargılanmak üzere tutuklanır ve mahkemeye çıkartılırlar. Amerika`da köle düzenini savunan ve buna karşı çıkan eyaletler arasındaki tartışmaların yoğunlaştığı o günlerde, bu davanın kamuoyuna yansıması halk arasında büyük ilgi uyandırır. Köylerinden silah zoruyla kaçırılıp köle olarak satılmak istenen bu insanları sahiplenmek isteyen insanlar ortaya çıkar. Ele geçirildikleri geminin bir İspanyol gemisi olması sebebiyle, henüz 11 yaşındaki İspanya kraliçesi bu zencilerin kendilerine verilmesi için diplomasi trafiği başlatır. Bu arada, geminin sahibi olduğunu ve bu insanları Küba`dan satın aldığını iddia eden bir başka kişi daha ortaya çıkmıştır. Saygılarımla.
Kuytu köşelerde kararmaya yüz tutarsa yüreğin,
Siyahî bakışlara nasıl karşı gelir umudun küreği? Kölenin dileği, sevdâya yelken açarsa, İsyanına, hangi geminin tayfası direnir? Belki yanlış gemidesin, yâr Sanki forsa gem’inde bir kölesin, Koşumları nasıl da dağlamış prangalar, Şu kör tâlih galiba seni iyi bağlamış, gönülden değil; sadece sırım belinden, Hani, ibrişim kuşağın sarası yerinden. Zorlama yâr, kaçıp kurtulmak mı yoksa dileğin? Ne kadar dirensen de zincire, o kadar çok acır bileğin, Sesini kısar birden, tayfanın kırbacı; hâşindir O halkalar, Kuytu köşelerde kararmaya yüz tutarsa yüreğin, Siyahî bakışlara nasıl karşı gelir umudun küreği? Kölenin dileği, sevdâya yelken açarsa, İsyanına, hangi geminin tayfası direnir? Belki yanlış gemidesin, yâr Sanki forsa gem’inde bir kölesin, Koşumları nasıl da dağlamış prangalar, Şu kör tâlih galiba seni iyi bağlamış, gönülden değil; sadece sırım belinden, Hani, ibrişim kuşağın sarası yerinden. Zorlama yâr, kaçıp kurtulmak mı yoksa dileğin? Ne kadar dirensen de zincire, o kadar çok acır bileğin, Sesini kısar birden tayfanın kırbacı; hâşindir O halkaları çıkarmak ne mümkün! Hepsi de çengel gibidir; hattâ bir mengeneye benzer; Eğdikçe, yüreğini daha bir sıkar. Her sevdâlıya bir kodes düşmüş, işte gör! Veresiye defteri çizmişler duvara; sıvalar çatlak Çarpılar koymuşlar, zaman kan’a doymuş, Feleğin takvimini liğme liğme etmişler böyle, Ömür boyu hapsedilmiş yani bu aşıklar, Hepsi de yüreğini, evi bellemiş. Senin değil o yâr; anlasana! Hâlâ bunu kafan almıyor, İşte, ayağında kara zinciri; sürüyor ha sürüyor! Ne zor anlıyor bunu, aptalın hası ya gönül, Başka birşey de gelmiyor elinden, zaman yürüyor Farzet ki Osmanlı Tokadı’na tâlip serseri, Çok çekiyor şom dilinden. Şu gemiye bir hâller oluyor, yâr Yüreğin sillesini boğuyor tayfalar, Sahibi kim sinenin, tanesini kaça azad ediyor? Belendiğim sayfalarca umut, denize düşüyor, Kırbacın tadı da bir başka bugün, Ne zaman şaklasa, hep feleğime patlıyor. Şu kölenin yüreği var ya; Sevdânın diyetini ödüyor. 04.02.2008 -2009 dipnot: ------------------------------------------------------------- Lá Amistad: 1839 yılında köle ticareti yapmış olan bir İspanyol gemisi. |
Kölenin yüreği var ya;
Sevdânın diyetini ödüyor.
Kutlarım saygılar