Şiire… Şaire… Ve Şaire…- Kim bilir, belki yine; yazdığım tüm satırlar Kırılmış yüreğime eziyet sayılacak… - Şimdi ben ne söylesem, ümmetsiz bir Mesih’in Dudağından dökülmüş bir ayet sayılacak. Şimdi ben ne söylesem, gönlü namüsterihin Ahına lütfedilmiş inayet sayılacak. Kilitlenmiş kapılar açılacak geceye Sabahı seyredişim hidayet sayılacak. Karanlığın aksine, can verip her heceye Sevdayı anlatışım nihayet sayılacak. Yani ben ne söylesem, yalanların aksine Suçu kendinden menkul şikâyet sayılacak. Yani ben, çekip gitsem; kalanların aksine Hüznü cenneti yakan cinayet sayılacak. Bir “an”a dönüşürken yazdığım her kelime Yorulmuş mürekkebim rivayet sayılacak. Terkedilmiş anılar ağlıyorken halime Geçmişe sarılışım velayet sayılacak. Çünkü ben, ne söylesem; gördüğümü gizleyip Anlattığım her rüya emanet sayılacak. Çünkü ben, ne söylesem; gölgeleri izleyip Hasrete kahredişim ihanet sayılacak. Bu yüzden hep susarak, suskunluğu seçişim Bu yüzden bir hiç için, ab-ı hayat içişim Ve bu yüzden Sırat’ı bir solukta geçişim Alnıma nakşedilmiş bir lanet sayılacak… 16.02.2009 Beylikdüzü |