SON MEVSİM
Serin bir huzura sürükleniyor içimin mevsimleri
Yaz bitimi açık kalmasın, kapansın son pencereler gönül yoldaşı uçuşan renk kelebekleriyle vedâlaşmak niye, varsın kötülesinler arkamdan beni ne gam? Koyu gri tonların ağırlığınca bir cenderede iken yüreğim mevsime uyup benden bensiz uzaklaşıyor ruhum Bembeyaz döşekler seriliyor şimdi doğaya gün ortalarında sanki yeniden doğuma buzdan döl tutuyor ölüm Zamanın acımasızlığında kalan son ışık sönerken doğada büyülü bir tabloyu fırça darbeleriyle yeniden yaratmak buzdan heykelleri yeniden canlandırmak mı? artık olanaksız, birbiri ardına hızla inen çekiç darbelerinde darmadağın edilmişse eğer o yaşanmışlıklar Bir niyet tutmuştum üç vakte kadar yıl, ay ve gün üstüne iyimser yanım da varmış yani anımsayamadığım bir zaman olabilir ihtimaline nasıl olmuş da kanmış, inanmışım hayret! Aldanmışım demek gelmiyor içimden gururum el vermez çünkü, son bir nefes, son bir bakış ve son bir adım atıp acılarımla el ele yaşamın kıyısından sonsuzluğa kayan bir yıldıza tutundum Mustafa Fahlioğulları - 06. 04. 2010 |