Bir test doldurdum sonucu şöyle: Ruh eşiniz beş yüz yıl önce ölmüş…
Her şeyimizin taze, temiz olduğu zamanlara uyurum bazı geceler
Her şeyin az ancak bin kat anlamlı olduğu günlere yani Siyah beyaz filmlerin, radyo repliklerinin zihnimizi rengârenk boyadığı Komşulardan kardeş, kardeşlerden yoldaş edindiğimiz günlere uyurum bazı geceler Her şeyimizin gerçek, her birimizin insan olduğu Hepimizin özendiği o maskesiz günlere yani Uyurum içimde büyük bir özlem Uyurum gülümsediğimi görerek uyurum Gizlice içilmiş sarı gazozların genzimdeki kokusu tüter burnumda Oyunlardan sarhoş bedenlerimizin Kauçukların palmiyelerin gölgesinde dinlendiği günlere uyurum bazı geceler Hiçbir şeyimiz olmadığı halde her şeyimizin olduğu günlere uyurum ‘Her şeyimizin’ olduğu bu günlerden daha mutlu olduğumuz şüphesizdi O zamanki şarkılara tapmam bundandır Mutlu anlarda dinlediğim şarkılar, izlediğim filmler iz bıraktılar bende Eserler mi mutlu ederler bizi, mutluyuz diye mi bize iyi gelirler bilmem Uyurum babalarımızın Belediye Gazinosunda ‘Bessame Mucho’yu seslendirdikleri günlere uyurum bazı geceler Bordeux şarabının, Strogonofun verdiği haz geçici Buz gibi içilen meyan kökünün tadı otuz yıldır damağımda Bici bicinin, Aslan Amcadan alınan leblebi tozunun Sokaklarda ‘benden taze’ diye bağırarak gezen yetmişlik Şam tatlıcısının Kendi eliyle yaptığı tatlılarının tadına uyurum bazı geceler Pamuk Helvaların, kol kuvvetiyle çalışan seyyar lunaparkların Üç korner bir penaltıların doyulamamış tatlarına uyurum Uyurum ve mutlu olurum… 16.02.09 Nadir Keleş Keder… Ne kadar doğru bir sözcük Şimdilerde insanlardaki tatminsizlik hissi bu bahsedilen kederden sanırım ‘’ Şu anki yargımın önemsiz ve bayağı gördüğü şeylerden o yaşlarda duyduğum ölçüde hazzın aynısını, Dehanın en mükemmel eserlerinden bile bir daha hiç alamayacağım düşüncesiyle kederlenirim." Edmund Burke Dipnot: bu pasajı yollayan naif dostum sevgili Uğur Ekren’e teşekkür ederim. |