BARIŞ ÇOCUK
Bir bebeği kucakladı kadın
Kendi evladı gibiydi sıcaklığı Kanı kaynadı için için Gözlerine baktı derin derin Adı Barış’mış Ya da kardeşmiş Barış’a Onunla ağladı gözleri - Açlığını okudu dudaklarından Lal olmuş dillerden dinledi hüznünü Daha bir kuvvetlice sardı kollarını Közü duruyordu yırtık elbiselerin üstünde Yüreğine vurulmuş bir hançerin Yüreklice içti buz gibi ellerden , inancın zaferini - Sevgiler fısıldadı kulağına Bir avuç umut koydu kundağına Bir küçük uçurtma sıkıştırdı kucağına Uzandı, tuttu küçücük elleri Demek buymuş dedi Yüreğimdeki sancının nedeni Ve inadına her deli şafakta , Milyonlarca kez Barış çocukları doğurdu Yüz akıydı, anasıydı güzelliklerin - Bir başka titredi dudakları kadının Anayım dedi ben anayım Dolu doluyum, Anadolu’yum İyi bak gözlerime Al yüreğimden sevgimi Bir Ağrı Dağı’na koy Bir Çukurova’ya Bir türkü olsun Toroslar’da Efelensin Afyon Ovası’nda Bir asi dalga oluversin Egenin masmavi sularında Ben ki Nazım’ı salladım salıncaklarda ,hamaklarda Ahmet Arifler büyüttüm prangalarda Mustafa Kemaller yetiştirdim dünyaya bedel Kaç Yunus ,kaç Dadaloğlu kaç Köroğlu Geldi geçti düşman çatlata çatlata,dudaklarımdan Kaç yiğide ,kaç ozana helal ettim sütümü İyi tanı beni Barış çocuk İyi bak gözlerime İyi bak evlatların hası Ve … Kalk ayağa, hadi Bir Pir Sultan edasında diren zulme Bir Kubilay asaletiyle başkaldır karanlığa Yüreğime ses ol Barış çocuk Derman ol dizlerime Kaçırma gözlerini Bayrak ol topraklarıma Dalgalan gururla Çok büyü,çabuk büyü Beni çaresiz sanmasın kimse Kucağım ana kucağın Toprağım vatanındır Umutlar büyüt yarına Sen de çabuk büyü Büyü de tez yıkılsın karanlığın saltanatı |