ZİFİR BİRİKİR(Her leylek göçer bozmadan yuvasını ,bir ben yaktım bütün kütüphanelerini şehrin.) Mağarada ışıksız ve dahi aşksız gecelerim Söz de bütün incilerim Kimi zaman büyücü,kimi kahin Kimi rahip,kimi ozan Hem sırtlanı besledim hem oldum şahin (Gül kokulu medeniyetin sancılı doğuşu damlanın istiridyeye temasıyla başlar.) Sırrını indirip gökten Karanlık yüzlerdeki mahrem meraklara Bir hakikatte bin putun direnci Milim milim Santim santim Mevzi mevzi Sandık ki kopacak bütün sıvası Düştükçe yenilendi zihni. Haykırdım Gökler,dağlar ,taşlar yankılandı sesimde İnanmanın huzuru asırlardır aydınlık nefsimde İnsanı yücelten ateş yanar Bahçesinde,çeşmesinde,hanesinde. Yıkandı gökler boydan boya Ve bütün kara delikler girdi hizaya Mana üstünde yorulan buca kafaya Bir medeniyet algısı, Bir kavram bohçası , Sayıldı mirasa. Dehlizleri Fırtınalı denizleri Ve insan meçhulünün okyanusu Merkezinde evrenin göz bebeği Sen dolduracaktın, senin teşrifin uçuracaktı Gündüzü geceyi. Kabileleri diğeri ortadan kaldırdı İhtirasın cehennem ateşiydi savrulan Ne bayrakları ne dilleri Kaldı geriye Barış kundakta Doymayan çocuk dünya yaşında. Bizdik bütün masalların hem üstü hem de ötesi Bize sundular bütünüyle helali Hira’dan süzülen en aydınlık güneşi (Çam ağaçları her son bahar mevsiminde kendinden fazla sayıda tohumu toprağa döker. Her bahar toprak, ağaca, kendi türünden yepyeni fidanlar sunar.) Ey cinsim, Ben döktüm bütün kurşunları Hem kubbesine mabedin Hem de yüreğine beşiğindeki sabinin İzi var gelinliğinde sevdasına kaçan kızın Ey cismim, Yunus diliyle beni deli eden şey yine bende Yıktığım her duvar dibinde inşa halinde başka perde Kimi hemen mezar kazar ölüye Kiminin hiç saygısı kalmadı diriye bile Ey nefsim, Yeniden derlesek insanlık bilincini Merhamete açık bütün kalplerimizi Sımsıkı kenetlesek adalet aşkıyla Ve bütün dinamitlerini versek ateşe Benlik davasının. (İnsan her çam devirmesinde bir gönülle köprüler attıkça insanlığın gür damarlarından biri kopar,fazilet hücrelerinden biri yenilenmemek üzere ölüme mahkum edilir.) Ey cinsim, cismim, nefsim, Kaç rükûda aczin dorukları hissedilir Kaç secdede miraç akla gelir Cennet ve cehennemi hep ötelerde düşlerken rüşvet karşılığı Kaç defter dürülür öfkeden Kaç yalan söylenir. Kaç gönül yıkılır. Kaç haksızlık yapılır. Farkındayım Acımasız,üstelik arsız ihtirasları var ömrün Sancısız doğum özler çoğunluk hemcinsim Hep dipdiri kalabilecek özlemlerin Belki de sırf bu yüzden Göğüs kafesinde bir yerde ne kadar çok zifir birikir. Sinan YILMAZ |
Yeniden derlesek insanlık bilincini
Merhamete açık bütün kalplerimizi
Sımsıkı kenetlesek adalet aşkıyla
Ve bütün dinamitlerini versek ateşe
Benlik davasının.
(İnsan her çam devirmesinde bir gönülle köprüler attıkça insanlığın gür damarlarından biri kopar,fazilet hücrelerinden biri yenilenmemek üzere ölüme mahkum edilir.)
--------------------------------------------
DUYARLI SORGULAYAN BİR YÜREKTEN AKMIŞ MISRALARA. ÇOK ANLAMLI GÜZEL BİR ŞİİRİDİ
ELLERİNİZE SEVEN YÜREĞİNİZE SAĞLIK.