soğuyan tende mahrem inmiş yatağından engin bir düş gibi yandıkça iki kalp arasında kızıl söğütlere lâl olur rüzgar
işte o an esmesini bilmek lazım yoksa üşür sevgili
sadra şifa veren kan hep bir ihtimal yalnızlık imgesi niyedir bilmem ki yok mu yerine konacak bir teselli sanki kanbağının çekilesi kaderi
aşk kapısıyken tasavvuf ehli destur de burası suskunlar mekânı efendisi kırmızı
hâk ile hak arası mahşeri kalabalık bir bir içinden geçerken kendi yüzüne bile bakamaz insan diğerinde arar ihsan utanç ki oynaştıkça aşk’la nazenin
işte o an öpmesini bilmek lazım yoksa küser sevgili
dışımda durmayı öğreniyor içimde ki sen içimde gitmeyi heceliyor dışımda ki ben alevle kaplı bir feryat doğuyor ateş biraz sabahtır biraz intihar kalp hakikati arar
aşk kapısıyken tasavvuf ehli destur de burası bekleyenler mekânı dervişi kırmızı
sessizliğin rahminde büyüyen ayrılık kendi çığlığında okuyor duasını peşindeyiz bilmediğimiz bir tutsaklığın ben kendimi tanıyamazken nasıl tanır başkaları başkalarını
işte o an ölmesini bilmek lazım yoksa ölmez sevgili
yanmış bir gövde yanlış bir dal sarkıtıyor yaprakları nar ağacına kapı önlerinde çatlatılan bin parça tane küfür yayılıyor zemzem dile bahane içimde çok tanrısı olan sevdaya suskırmızı yakarıyor
aşk kapısıyken tasavvuf ehli destur de burası ölenler mekanı . . . sahi…burada senin işin ne…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
suskunlar mekânı…kırmızı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
suskunlar mekânı…kırmızı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İçimde öfke Ellerimde ölüm kokusu Yüreğim yaylım ateş Sevdaya dair… Çağır beni… Yaşlanmış ümitlerim Doğurganlığını henüz yitirmedi Yitirmedi… Yemyeşil memleket özlemini her destura bir makam her makama bir sevda çağır beni huşu içinde karanlık krallığına..
her zaman ki gibi...Alicengiz oyunu işte...sus, düşün ve kur dünyanı...
kırmızı ateşsin renksin kansın cansın dur denilir ya sana rastlanınca hayatın şerbetini tatmış mekanlarda devam et diye bağırasım gelir son sürat aşkla.
insan duyularından 5 öğretmen diye söz eder Platon ya yaşanan duygular en çok da bunlar insanı eğitmiyor mu deneysel olarak yaşamımızda en büyük öğretmenlerden birisidir diyorum aşk konusunu duygularımızı bilimsel olarak anlatmak çok ruhsuz olurdu. Şiirlerin daha iyi anlattığına inanıyorum sizin yazdıklarınızda olduğu gibi
Ben vatan aşkını veya bir kadına duyulan aşkı bir dosta duyulan özlemi hep yaşayarak öğrendim. bu basit sanılan duyumsal deneylerden payını alamayanlar inançları konusunda da çok yavan kalıyorlar. Bu yüzden çocukluğumdan beri tasavvufa ilgi duydum.
ama şiirinizde beşeri aşkla ilahi aşkı kaynaştırmanız bambaşka bir güzellik katmış dizelere veya ben öyle yanlış anladıysam özür dilerim çünkü bütün olaylar iç mekanda gerçekleşiyor içeride ayrı böylmelerimiz yok ki
sessizliğin rahminde büyüyen ayrılık kendi çığlığında okuyor duasını peşindeyiz bilmediğimiz bir tutsaklığın ben kendimi tanıyamazken nasıl tanır başkaları başkalarını
işte o an ölmesini bilmek lazım yoksa ölmez sevgili
Çok güzel dizelerden oluşmuş mükemmel bir şiir. Kutluyorum kardeşim. Saygılarımla.
çok etkilendiğim ender şiirlerden
nefes almadan okumuşum.....
mükemmel desem az
duygulu yüreğe bu mükemmel kaleme tebrikler
saygılar
seçtim aldım müsadenizle