Ama bildiğim bişeyvarki seni özleyeceğim. Seni iyi tanıyorum; kıyıda köşede buruşturup atılmış ya da sıkışıp kalmış, Kâğıt parçalarına o anki duygu yoğunluğumu dindirebilmek adına yazdığım Kısacık mısralarımı okumaktan büyük keyif alırsın.
İşte buda onlardan biri, içinde birazda öfke var tabi. Dilerim bu yazdıklarımı da aynı sabır ve aynı keyifle okursun. Neyse önce kırgınlığımdan başlayayım; Hiç uzağa gitmeye gerek yok canım. Daha bugün bile canımı acıtmaya her an hazır sözlerin döküldü dudaklarından
*Seninle uğraşamam*
Anlam veremedim ilk önce güzel bir sabahın ardından Öyle düşünüyor dunda neden sabaha senin teninde uyandım o zaman Çok incindim inan bana
Ne kadar daha kır ılıcam!
Bunun sonu yok mu diye sık sık sorduğum soru haline geldi kendime Ama ne senin sürekli değişiklik gösteren kişiliğin nede benim duygularımdaki bu karmaşa Düzelebilecek gibi değil. Keşke her şeyi berbat etme, çıkmaza sokma becerimizi Toparla maktada bu kadar profesyonelce kullanabilseydik dimi. Ama ben mücadelemden buna hırçınlığım (senin tabirinle) cadılığım eşlik etse de hiç vazgeçmedim…
Sana olan saldırganlığım sanırım kaybetme güdüsünün sergilediği beni bırakma ve anlamaya çalış,
Demekten fazlası değildi vücut dilimce. Yani seni üzmek/ huzursuz etmek/ sıkıntıya sokmak değildi niyetim İnan bana…
Bende hiç alışıla gelmedik bir durum sergilemekteyim Bunları yazmaktaki amacım hem sana sözle aktaramadıklarımı anlatmak Hem de kendimi anlamaya çalışmak aslında.
Bilirsin yazmayı seviyorum; Kalemimde seni defalarca bitirdim, yok ettim Sonra tekrar sevdim, sonra tekrar âşık oldum. Yani bende sen öylece kaldın, ne büyüdün ne ufaldın Ne seni unutabilmeye layık gördüm, nede yok etmeye sevgini. Ama sen bir kalem de öncesini sonrasını düşünmeden Sadece takıldığın bir nokta üzerinde yoğunlaşıp seninle uğraşamam, seninle olamayız diyebilecek güce ve yüreğe sahipsin. Karşındaki insanın üzüleceğini düşünmeden. Seni seven sözüm ona seninde sevdiğin kadın olduğunu unutabilecek kadar yok edebiliyorsun herşeyi Onda nasıl yaralar açacağını biran bile umursamadan söyleyebiliyorsun. Nasıl bukadar çabuk değişim gösterebiliyorsun Düşünü yorumda evimizi taşırken koşuşturduğumuz o güzel 2 haftayı Çok güzeldi 2 senenin sadece 2 haftası sadece tam anlamıyla mutlu olduğum dakikalardı Seni hiç böyle görmemiştim bunun ayrıca şaşkınlığı ve mutluluğu vardı içimde Ama oda çok uzun sürmedi
İstesek her şey çok güzel olabilirmiş dimi. Ben sana endeksli yaşıyorum hayatı
Sen değil bana bir adım bile gelmeyi Çoğu zaman farkımda bile olmuyorsun Tahammül sınırlarının zorlandığını hissettiğin anda düşünmeden vazgeçebiliyorsun Benden her an gidebilecek bende emanet yaşayan biri gibi davranıyorsun Bedenin benimle ruhun başka yerde
İlgisiz/ düşüncesiz/ sorumsuz tavırlarınla beni yoruyorsun Senden çok fazla beklentimin olmadığını anlamamakta ısrar ediyorsun Şu yukarıda sıraladıklarımı bile gözünde okadar büyütüyosunki şaşıyorum.
Neden biliyor musun; ?
Sevginin olduğu yerde bunlar kendiliğinden olabilen şeyler Ama sen fazladan sevgi gösterisi beklediğimi sanıyorsun Benim istediğimde bu değil zaten içinden gelmeli
Kişi eğer seviyorsa;
Ya senin sevgin yeterli değil ya da benim için değmeyeceğini düşünüyorsun Ama şunu bil ben hiç kimse tarafından kendimi bukadar kötü hissettirilmemiştim Ve kimse için onca fedakârlığa katlanmamıştım Atılan tokadın arkasından aşkım diyip sarılmamıştım hiç kimseye Ben sinirlenmekte haklı sebepler görüyorum kendimce
Hatalı olduğum noktalar var tabi
Ama bu nasıl bir hata yada neyle suçlayarak Benden vazgeçiyorsun İşte buna ben gülerim sadece Bendeki öyle büyük bir sevgiydi ki nice hakaretlerin, nice darbelerin bile karşısında dimdik durabildi. Sendekini ise hiç merak bile etmiyorum, sevgi yerine kalbinde ne taşıdığını da inan bilemiyorum.
Her şeyi bir kenara bırakalım öncelikle sen;
Sözlerini yerine getirmeyen bir adamsın Yapacağız dediğinde onu yapmayacağını ben zaten biliyorum
(neyi kastettiğimi anladın umarım)
Sen güvenilmesi anlaşılması zor bir erkeksin. Kızdığını biliyorum ama dost olarak bunları söylemek zorunda hissediyorum kendimi Ayrıca sana olan zaafımı kötüye kullanıyorsun bununda farkındayım.
Ama her insan ne kadar sevse de Sirkelenip kendine getirecek bir gurura sahip olduğu kaçınılmaz bir gerçek
Öyle zamanlar geliyor ki hayat insana zorlada olsa
* unutursun için yana yana* Deyip eğilip kulağına fısıldıyor
Duymazdan gelene ne ala Bugüne kadar ben hep sağırı oynadım gerçeklere karşı Ama yavaş yavaş işitiyorum sanırım
Zaten sona geldiğimizin fazlasıyla farkındayım
‘Bunu gözlerinde gördüm bugün Teninde kokladım sensiz kalacak olma ihtimalimi Dudaklarından okudum olamayız cümlesini Ve kulaklarım duymayı redetsede Hafızama kazıdım Ve kendimi bu duruma alıştırmam gerektiği kanaatine vardım
Ablamın yanına gitmeyi bilerek istedim. Bu uzaklığın ikimize iyi geleceğini düşündüm. Bütün olumsuzlukları göz önünde bulundurarak dönücem İstanbul’a Senin kararın belli ama yinede kendini dinlemende fayda var
Sana bundan sonrası için asla ısrarcı ve sevgimle dolu olmayacağım Beni arkadaş gibi sevmen bana daha az hasar verecek bundan eminim İstesen ah bir istesen okadar iyi bir yüreğe sahipsin ki Ama gaddar olmak hoşuna gidiyorsa da senin tercihin saygı duyarım Her şey ama her şey gönlünce ve istediğin gibi olsun.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Elveda çığlığım... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Elveda çığlığım... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
sizi yeni okuyorum ama sanırım sürekli takipçiniz olacağım..
engizisyon mahkemelerinde yargılanmalıydım diyorum şimdi içimden bu şiiri okuduktan sonra.. manifestosu yazılmış bir ölüm,, öldüğü kanıtlanmış bir aşk..
slm okumaya çok çalıştım arka fon çok hoş ama okumamı baya bi engelledi gözlerim yoruldu ama sonunda inat ettim okudum yüreğin dert görmesin emeğine sağlık kutlarım sevgi ve selametle kalasın
engizisyon mahkemelerinde yargılanmalıydım diyorum şimdi içimden bu şiiri okuduktan sonra..
manifestosu yazılmış bir ölüm,, öldüğü kanıtlanmış bir aşk..
daha ne denebilir ki..
saygılar kaleme.