Susuyorum Kendime
sessizliğin orta yerinde
hiçliğin vurulur yüzüne ardı ardına sıkılır her yönden çapraz ateşin fişekleri göğsünde başlar bir yangın tutuşur gece saçları avuçlarındaki başın kızıllar giyer utançların dindiremez burnundaki sızı içindeki pişmanlık savaşının isyan çıkartmalarını davullar vurulur bir şehirde şeytan oynar şehrin orta yerinde ayak parmaklarında ziller elleri yerde gözleri karanlığa çevrili döner durur sinsice uzaklarda çok uzaklarda bir keman ağlar en içli sesiyle bir sevda can çekişir bezgin bir kadının yüreğinde ve hıçkırıklar hüzzam ve iç çekişler ki meze güftede varır dizler seherin çökertmesine ki yılgın ki yorgun bir beste ses verir kulluk minare ezan şahadetinde patlar bir kurşun yapılan tüm kahpeliklere kurumuştur göz pınarları artık yürek boğulur içe akan yaşlardan keman susar kendine kadın sesine susar ki çığlık çığlığa konuşuyorken zaman /bilinir ki; kocaman sevdalar sığmıyor küçük yüreklere/ 07/Şubat/2009 Figen YARAR |
yürek boğulur içe akan yaşlardan
keman susar kendine
kadın sesine susar
ki çığlık çığlığa konuşuyorken zaman
/bilinir ki;
kocaman sevdalar sığmıyor küçük yüreklere/
küçük yürekler hasret büyük sevdalara altından kalkıp kalmayacağını bilmeden
Beğenerek okudum yüreğinize sağlık