Tanrı’nın Çiçeği
(Muş lalesi )
Yarınların belirginsizliğinde akıyorken zaman, ötelenen güzelliklere kilitlenir bakışlarım asılı kakmış bir sessizlik sallanır dilimde dönen o büyülü yuvarlak üzerinde adımlanırken yollar belirsizliğe ten uyuşmazlığının kesif kokusunda sevişiyor sevgililer durmaksızın nerede o sevdiğine dokunan eller yolcusu çok olsa da geçmiyor artık sevda yüklü kervanlar yabancı iklimlerin yağmurlarına aceleci adımlarla koşuyor bir damla aşk için cinsiyetsiz kimlikler yeni yetme telaşları anlık bir kıvılcımla çıkartıyor çöl yangınlarını ve üstelik yüzleri hiç kızarmadan satır ekiliyor şiir bağlarına ah nerede o beyaz mendil sallanan sevgililer sevdiğini okşarken içi titreyen ipeksi dokunuşlu eller nefesi karanfil kokulu insan sesleri… nerede boşuna mı büktü salkım söğütler boynunu yüzleşmiyor artık mevsim mevsimle son zamanlarda kim görmüş gökkuşağını (Ki yürüyebileceğiniz bir nehir kenarı varsa şanslısınız) ve hala başımızı kaldırabiliyorsak utanmadan ya dev binaların ışıltılı pencerelerine ya da sokak lambalarının altındaki bir avuç su birikintisinde arıyoruz mehtabı sızım sızım sızlıyor farkındalık can çekişiyor onlarca şair yürek sesleri parmak uçlarında sabırla haykırıyorlar doğurmayın artık başsız çocukları içimizde derin bir boşluk var ve dip karanlığında yosunun kundakladığı yüzlerce ceset Tanrım sadakaya muhtaç dünyaya sun cömertliğini ve savur “muş lalesi “ tohumlarını üzerimize ki şiir açsın yeniden yaprak yaprak…. 14/01/2010 Figen YARAR (Adalı) Ozanların-âşıkların dilinden düşürmediği; ‘Tanrının çiçeği’ olarak adlandırılan ve kutsal kabul edilen çiçeği, Anadolu’ya taşıyan Selçuklu askerleri olmuş. Birçok şairin ve yazarın kalemine konu olan Muş lalesi, 12. yüzyılda tüm insanlığı kucaklayan Mevlânâ Celaleddin-i Rumi’nin eserlerinde ‘cennet bahçelerinin en kutsal çiçeği’ olarak geçiyor. Yine gönül adamı Anadolu ereni Yunus Emre’nin şiirlerinde de yer alan lale, Anadolu’da ‘Allah’ın çiçeği’ olarak adlandırmış. |
Yeryüzünde sadece Hakkari'nin Cilo Dağları'nda yetişen "Ters Lale", dünyanın en nadide çiçeklerinden biri olarak biliniyor. Geçmişte Hakkari Bölgesi'nde yaşayan Asuri'lerin her sabah göbeğinden su yaydığı için 'Ağlayan lale' adını verdiği ve bu yüzden kutsal saydığı "Ters Lale", günümüzde de çok değerli.
Boyu 75 santimetreyi bulan, her dalında 6 lalenin ters büyüdüğü doğa harikası çiçek, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nca koruma altına alınmış. Kurul kararına göre lalenin il ve yurtdışına çıkarılması da yasaklanmış..
değerli şiirin ve güzel paylaşımın için çok tşk.ediyorum
SEVGİMLE...