CUMHURİYET PARKINDA (O ADAM-5)
Birkaç ortak tanıdık, anlattılar az önce
Hemen bana koşmuşlar, o adamı görünce Dediler akşam üstü, Cumhuriyet parkında İzlemişler garibi, değilmiş hiç farkında Elinde bir buket gül, yüzünde umut varmış Birini bekler gibi, etrafına bakarmış Beklemiş uzun süre, tam önünde heykelin Hafif dokunmaktaymış, rüzgarı esen yelin Yüzündeki ifade, sevginin özlemiymiş Gelip giden yok ama, hala beklemekteymiş Bir bankın kenarına, usulca ilişirken Demiş kendi kendine, gelecek daha erken Gezinmeye başlamış, bir ileri bir geri Saatler akıp gitmiş, hemde tam yol ileri Bakmış yine umut yok, gelmeyecek hiç kimse Bir ooff çekmiş derinden, çiğ düşüyor nefese Elindeki ak güller, düşüvermiş önüne Bir yarını düşünmüş, birde bakmış dününe Yine kavuşmak hayal, rüyalardadır vuslat Belkide kavuşmadan, uçup gidecek hayat Gözü yine umutsuz, o sahile çevrilmiş Heybetle duran beden, bir dal gibi devrilmiş Sürümüş ayakları, yine o yöne doğru Dalgalardan ulaşmış, kulağındaki çağrı Dertleştiği tek varlık, Deniz onun sırdaşı Yok ki içini döksün, bir garip arkadaşı Sırla dolu o adam, yine sahilde kalmış Kavuşmak umuduyla, orda hülya’ya dalmış Sabah gün ağaracak, tekrar dönecek eve Adam hep bekleyecek, vuslatı seve seve Zeki BEKAR NOT: O ADAMI ANLAMAK İÇİN LÜTFEN ZAMANINIZ OLDUKÇA ÖNCEKİ SERİLRİNE DE BİR GÖZ ATIN CAN DOSTLARIM.. (İLGİNİZE ÇOK TEŞEKKÜRLER) DEVAMI YARIN========>>>> |
Bakmış yine umut yok, gelmeyecek hiç kimse
Bir ooff çekmiş derinden, çiğ düşüyor nefese
Elindeki ak güller, düşüvermiş önüne
Bir yarını düşünmüş, birde bakmış dününe
Yine kavuşmak hayal, rüyalardadır vuslat
Belkide kavuşmadan, uçup gidecek hayat
Gözü yine umutsuz, o sahile çevrilmiş
Heybetle duran beden, bir dal gibi devrilmiş
Sürümüş ayakları, yine o yöne doğru
Dalgalardan ulaşmış, kulağındaki çağrı
Dertleştiği tek varlık, Deniz onun sırdaşı
Yok ki içini döksün, bir garip arkadaşı
Sırla dolu o adam, yine sahilde kalmış
Kavuşmak umuduyla, orda hülya’ya dalmış
Sabah gün ağaracak, tekrar dönecek eve
Adam hep bekleyecek, vuslatı seve seve
Ben şimdi anladım, O ADAM'ı dinleyince! hep düşünür dururdum Karadeniz neden hep böyle hırçın, neden hep böyle gerekli gereksiz kabarıp taşar diye, anladım o adamın dertleri! gözyaşları, kederleri, özlemleri, uykusuz yoksul geceleri, sevgiliye ulaşamayan gülleri, geleceği, umutları, sevdaları, hülyaları, rüyaları, hayalleri, sevinçleri, yıkılmış benliği, safça yarini bekleyişleri, yüreklice hasretleri göğüsleyişi ve asla sevgisinden taviz vermeyişi inatla denizle dertleşmesi ve denizin onu dinleyip çaresizliğindeki yakarışlarını duyup çare olamayışı, denizinde sonun da o adamın gözlerinin önünde yok oluşuna cevabı, isyanını hırçın dalgalarıyla dile getirişi, Karadeniz'in kabarıp taşmak istemesinin sebebi o adamın dertleri, öyle akmış ki Kardeniz'e, Karadeniz çoğalmış o adamın dertleriyle ve hırçın dalgalarını yollamış O ADAM'ın üstüne, deniz kollarıyla sarıp sarmalayıp teselli etmek istemiş, hatta bağrına basmak ve hiç bir daha bırakmamak üzere..
bu bölüm de hüzündü iç yaktı, yüreğine, ömrüne, kalemine dert keder hiç uğramasın dilerim,sağlıcakla kal O ADAM
Şiir ve dostluk adına sevgiler saygılarımla
* * *