(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
.........İsrafkâr şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
.........İsrafkâr şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
hocam nerede görsem sizin diyeceğim bir şiirdi.. harikasınız çok güzeldi dizeleriniz.. ömürlerin israf olduğu bir dünyada yaşıyoruz.. aşk ne ki değilmi hocam.. kutlarım hocam..
Ah ah ah bu ne sitem böyle kardanadam.. Kime kızmak gerekiyor bende şaşırdım . İsraf edene mi yoksa nedenine mi??Ettirene mi? Kaleminden bu sitemleri okumak bile ayrı bir zevk.. Öylesine ustaca bir uslubun varki .. Yazıyorsun arkadaş hakkını vererek.. Yüreğine kalemine sağlık .. Kutluyorum gönülden..
Çalık kardeşim, Şiirinde kadınlara karşı sitemli bir yaklaşım havası sezdim. Zaten Allah onları yaratırken özene bezene yaratmış. Eğer bir kadın ağlıyorsa onu ağlatana bakmak lazım... Her ağladığında onu yeniden yarattın, Ama o kişi yine karşısında duruyor yine onu ağlatıyorsa ne olacak peki.... Yaratma bir tarafa. senin yolun açık olsun, Sana uğurlar ola demek daha kolay değil mi? Saygılarımla.
hocam gönül yüreğine saglık her zamanki gibi mükemmel kadını duyulan en büyük sevgi bu dizeler olsa gerek dedirten usta kaleminize alkışlar yürekten saygı ve sevgilerimle saygılar..
"Tanrı’nın yerinde olsam her ağladığında seni yeniden yaratırdım ey kadın!"
Ben olsam kadina kendini yeniden yaratmayi ögretirdim :))) Celal abi mükemmeldi siir, bircok kadinin yasadigiyla yasattigini belki de bu dizeler cözüyor. Sitem vardi ama sevgiydi sitem. Cok anlamliydi, derin , güzel siirinizi kutluyorum.
Tanrı’nın yerinde olsam her ağladığında seni yeniden yaratırdım ey kadın! ============== Kadın hassastır.Gözleri her an nemlenebilir Tebrikler ..Anlam yüklüydü ,,,,
her ağladığında seni yeniden yaratırdım ey kadın Kadının göz yaşlaro kendi kendini yeniden yaratması ve yeniden düşünmesi demektir aslında.
Keşke bunu erkekler anlayabilse.
Tanrı kadını yaratmaya başladığında zaten altı saatten fazla mesai yapmaktaydı.
Bir melek geldi ve sordu:"Bununla neden bu kadar zaman harcıyorsun ki ???"
Tanrı cevap verdi: "Data verilerine baktın mı sen??? Bir kere tamamen yıkanabilir olmalı, ama hiç bir parça plastik değil, değiştirilebilir 200 den fazla oynar parçası olacak ve vücudu gerektiğinde diyetkola ve krik-kraklarla beslendiği halde bile çalışabilecek. Kucağında dört çocuğun ayni anda oturabilecekleri kadar yer olacak, öpüşü herşeyi iyi etmeye kadir olmalı - çizilmiş bir dizkapağından kırık bir kalbe kadar - ve bütün bunları da yalnızca iki elini kullanarak yapacak."
Melek bu kadar talimata şaşırıp kaldı: "Yalnızca iki el mi!? Ve bu da 'Standart bir Model de'??? Bu bir günde üstesinden gelebileceğin bir iş değil. Bekle, yarın bitirirsin." "Hayır, beklemiyeceğim" diye itiraz etti tanrı. "Bu kreasyonu çok sevdim ve bitirmeme de çok az kaldı. Hatta şimdiden kendi kendisini iyileştirebiliyor ve günde ONSEKİZ saat çalışabiliyor"
Melek biraz yaklaştı ve kadına dokundu, "Ama onu ne kadar yumuşak yapmışsın, tanrı!" "O yumuşaktır" diye onayladı tanrı, "ama onu sert'te yaptım. Nelere katlanabileceğini nelerle başetmesi gerektiğini aklına hayaline bile getiremezsin."
"Düşünnme kabiliyeti olacak mı?", diye sordu melek.
Tanrı cevap verdi,"Yalnız düşünmek değil, müzakere edebilecek, karar verebilecek... bir erkekten bile çok daha iyi."
Meleğin bir şey dikkatini çekti, elini uzattı ve kadının yanağına dokundu. "Oooo, sanırım bu modelde su kaçıran bir yer unutmuşsun. Dedim sana bu kadar işin bir günde üstesinden gelinmez diye."
"Bu su kaçıran bir yer değil" diye düzeltti tanrı, "bu bir gözyaşı!"
"Gözyaşı ne işe yarıyor?" diye sordu melek.
Tanrı cevap verdi: "Gözyaşı kadının acısını, dertlerini, hayal kırıklıklarını, sevgisini, yalnızlığını, endişelerini ve gururunu ifade edebilmesi içindir."
Melek çok duygulandı.: "Tanrı sen bir dahisin. Her şeyi düşünmüşsün. Kadınlar hakikaten hayret edilecek bir varlık olmuş."
"Evet, kadınlar öyledirler. Kadınların kuvveti ve kabileyetleri erkekleri hayrete düşürmektir."
Onlar her türlü çaresizliğe ve baskıya dayanıklıdırlar, fakat sevinci, sevgiyi ve saadeti de içlerinde barındırırlar. Avaz avaz bağırmak istedikleri vakit gülümserler. Ağlamak istediklerinde şarkılar söylerler. Mutlu olduklarında ağlarlar ve kızgınlıklarında gülümserler. İnandıkları şey uğruna savaşırlar. Haksızlıklara baş kaldırırlar. "Hayır"ı kabul etmezler, eğer bunun yerine başka daha iyi bir cevap verilebiliyorsa. Korkan bir arkadaşı doktora götürürler. Ve koşulsuz severler.
Çocukları inanılmaz başarılara ulaşınca ağlarlar ve dostları mükafatlandırılınca taşkınca neşelenirler. Bir doğum ya da bir evlilik haberi onları sonsuz sevindirir. Bir dostları öldüğünde kalpleri çıt diye kırılır. Bir aile ferdinin kaybolmasına üzülürler. Hiç bir çıkış yolu olmadığını bildikleri halde yine de kuvvetlidirler ve cesaretlerinden bir şey kaybetmezler. Ve bir öpücüğün ve bir sarılışın kırık bir kalbi hemen iyileştirebileceğini bilirler
Her boyda, renkte ve şekilde kadın vardır. Seni ne kadar düşündüklerini sana gösterebilmek için sana doğru yürürler, koşarlar, uçarlar. Kadının kalbi dünyayı güzel ve yaşanabilir bir yer yapar. Onlar sevinç, neşe, sevgi ve ümidi beraberlerinde getirirler. Duygusaldırlar ve idealleri vardır.
Daima dostlarının ve ailelerinin yanındadırlar ve onlara sürekli manevi destek sağlarlar. Kadınların söyleyecek çok önemli şeyleri vardır ve her şeyi vermek üzere yapılmışlardır.
Neyse ... eğer kadınların bir tek kusuru varsa o da ne kadar kıymetli olduklarını unutmuş olmaları...
Alıntı.
Bu yazıyı sizin ile paylaşmak istedim. Teşekkür ediyorum bu değerli paylaşımınız için. Saygılar yüreğinize
Tanrının yerinde olsam Her ağladığında seni yeniden yaratırdım ey kadın....bu büyük bir işkence olurdu kanısındayım...yoksa kalemin gizli kalmış ahımıydı sayfaya dökülenler.. tebriklerimle sn şair...emeğinizi kutluyorum...