BABALARIMIZA DAİR ŞİİRLERŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Şiirler bazen yorumlarıda şiire benzetir.
27-01-09 BABACIĞIM Güldüğün zaman İliklerimiz ısınırdı Kızdığın da ise İçimiz ürperirdi Altında atın vardı Peşinden itin ...........Hiç ayrılmazdı Kuzuların vardı Ellerinden tuz yerlerdi Öküzlerin böğürürlerdi Tırnaklarıyla toprak eşerlerdi Gâh tarlanı çütle yarar yırtar Gâh dağlarda düven döndürürlerdi Bir de kölük teken vardı Karabaş koçunun yanından kaçar Daha meyve vermemiş Fidanlığına dalardı Bostanın vardı Köyün ortasında akan Pınarın suyuyla sulanırdı Her yanından geçen Bir tadımlık alırdı Anam ıyım ıyar Kücülerdi argaç argaç Culfada dokurdun mekik mekik Ve çıkrığında Çocuk ellerimizle sarardık Porsak porsak masuraları Görmezdin duymazdın Kardeş kavgalarımızı Hacetlerin vardı Usta ellerin Eğri büğrü odunlara Şekiller verirlerdi Ellik, *ağarşaklı iğ, kirmen, (1) Boduç, yayık, çatma, .......Vargel yapardın kemk’e Pazu, teker, köp yapardın Kağnı arabasına Eğri ağaçtan eğek Düzgün daldan ok Ve tahtadan kılıç yapar Üçünü birbirine takar Boyunduruğa dört delik açar Her öküzün boynuna Bir çift samı bağlanırdılar Ve sana *çüt kurduranlar (2) Kimi çütünü dik Kimi soya isterdiler Kapılar kurardın Ağıl, ahır, evlik ve kilere Söveleri muhkem ve güllepli Hani tahtaboş’da vardı Büyük odanın Kapı ardında *Tırabzanın ötesinde (3) Hacetlerin dururdu içinde Tırpanın vardı Örs, çekiçle dişeğiler Arada bir masat çalardın Çayırların vardı yoncalıkların Bir ahenk içinde tırpanlardın Arkanda burma burma burar *Horum ederlerdi (4) Yarım dizine gelinlerin Yerden kalkmazdı sofran Eksik olmazdı misafirlerin Babacığım! Bütün bu varlıkların Sen ölmeden önce ........Öldürülenlerimizdi Ama hâla bakışların ısıtır içimi Unutamam ki o dağ gibi çehreni 27-01-1993 Yılında kaybettiğimiz Kabrine bir kürek toprak atamadığım babamın 16. yılı anısına *(1) Ağarşaklı iğ – Yünü, kılı büken ip yapan Kirmen’in küçüğü alet *(2) Çüt – Karasaban *(3) Tırabzan – Odayı ikiye bilen ağaç korkuluk *(4) Horum – yonca veya çayırların. Urgan gibi bükülerek oluşturulan destesi. Hüseyin Zengin(kehya) ŞİİRE YORUMUM Babalarımız önce atını, peşinden itini kaybetti, kuzuları da gidince tuz kalmadı ellerinde. Öküzleri önden gitmişti zaten, döğenleri,sabanlarıda işe yaramaz diye yakıldı. hayvan mı kaldıki köylerde çayırlar biçilsin de horum yapılsın. Viranelere dönen köylere de misafirler de uğramaz olduki sofralar kurulsun. Muhabbet olsun dostluk kurulsun. Ama mutluydular, Dolu dolu yaşadılar. Stres nedir bilmediler Hani şu çağın hastalığını. Topraktan doydular, Toprağı doyurdular. Adam gibi adamdılar. MEKANLARI CENNET OLSUN. Bizler, önce babalarımızı, ardından köyümüzü kaybettik. Onlar olmasaydı atı,iti öküzü de göremeyecektik. Zaten hiç soframız olmadıki dostumuz olsun. Ama en acısı da ney biliyormusun?. Babamızla, köyümüzle, baba ocağımızla birlikte binlerce kelimeleri de artık kullanmadığımızdan dilimizi kaybettik. İşte en acısı ANA DİLİMİZİ kaybettik. ÖZÜMÜZÜ kaybettik. kehya kardeşime ithafımdır. |