*****BİR KIŞ MASALI
Size bir masalım var, hele gelin çocuklar
Masal diyorum ama, gerçek hikâyesi var. Ne zaman ki kış gelir, yağar lapa lapa kar, Yanar yine ellerim, sanki yüreğim donar. Küçük çocuğum daha, dokuz on yaşlarında, Kışın tam ortası ki, şubatın başlarında. Köyde yakacak az ki, gidilecek ormana , Kışın daha beteri, gelir diyor sorana. Giydirildi sırtıma, ceket üstüne ceket, Sarıldı kulaklarım, yana düşüyor kasket. Kar belimde kış günü rüzgarlar esiyor sert, Ayakkabım lastikten...yamaları ayrı dert. Ormana gidiyorum, önümde öküzlerim Kurt izleri eskiymiş, titremiyor dizlerim. Söylüyorum türküler, gelmesin kurtlar diye, Yankılanıp dönüyor, türküm bana geriye. Beni duyuyor babam, sesleniyor beriden, Kim korkar kurttan artık, ister gelsin geriden. Kavuşunca babama, nasıl yüzüm gülüyor, Aferin alıyorum, orman benim oluyor. Boyunduruk yanında, tomruğu koşuyoruz, Haydi oğlum dehle de, coştukça coşuyoruz. Çoraplarım ıslandı, dönüş yolu bitmiyor, Yanıyor parmaklarım, sızıltısı gitmiyor. Baba dondum diyorum, artık yürümek de zor Dayan oğlum bak annen, karşı yoldan geliyor. Annemle can geliyor, bu dağın yollarına Takatim kesilince düşmüşüm kollarına. Sırtında getiriyor, annem dua okuyor, Ayak ve ellerimi soğuk suya sokuyor. Anne! diye feryatla, diyorum dondum zaten, Hem ağlıyor sus diyor, hem de ovuyor hemen. Sobaya hiç tutulmaz, atalar böyle derler, Allah korusun yavrum, bileklerden keserler Biraz daha üşüyüp, yavaş yavaş açılır , Parmaklarım oynuyor, sanki de can saçılır.. İşte böyle çocuklar, başka size ne deyim, Duruyor parmaklarım, Tanrı’ma şükürdeyim. Zor dönem de büyüdük, çileli günler bize, Allah’ım göstermesin, öyle günleri size. Hüseyin İSPİRLİ OCAK 2009/BAFRA RESİM:Dursun ÇOLAK MASALDAKİ ORMAN |
Çoktandır unuttuğum o eski günleri yaşattınız. Arkadaş gibi özellerimi paylaşabildiğim aziz kıymetli babamla maceralarımızı getirdiniz aklıma.