GURBETÖmrüm geldi geçiyor hoyrat eller bağrında. Bir gün dönersin diye kandırdın beni gurbet. Sinemdeki sızıyla hasret koydun yurduma. Yarama tuz basarak yandırdın beni gurbet. Felek yetim bıraktı kader beni beledi. Düşlerime gem vurdu umudumu eledi. Yuvamdan ayrı günler ömrümden ömür yedi. Susuz değirmen gibi döndürdün beni gurbet. Kavim, kardeş sevgisi kat kat oldu toplandı. Gözlerime yaş doldu hüzün ile kaplandı. Ana, baba hasreti ciğerime saplandı. Yaralı kuş misali kondurdun beni gurbet. Sıladan haber diye yola bakar gözlerim. Dilim her gün kanıyor figan dolu sözlerim. Bedenim yorgun düştü tutmuyor ki dizlerim. Rüzgâr gibi eserdim dindirdin beni gurbet. Baharın çiçeği yok diken dolu kucağım. Öyle uzakta kaldım görünmüyor bucağım. Viran olmuş bağlarım tütmez artık ocağım. Kara kışa terk edip dondurdun beni gurbet. Neşe koymadın bende vurdun ömrüm çürüttün. Bahçemdeki gülleri fırtınayla kürüttün. Çöllerde suya hasret bu Serdar’ı yürüttün. Ay gibi parlıyordum söndürdün beni gurbet. |
kutluyorum...