Yabancıdizime uzanan bu kimsesizlik en kuytu yanıma dokunuyor ve o ninni haliç’in her yanına devrilen anason gibi yakıyor tenine bile dokunamadan yabancın şehri terk ediyor parlayan soğuk cüzdanımda kimliğimi görsen tanıyamazsın ağzı açık unutulmuş şarap şişesi gibi mantarı kuru kaskatı bacaklarım seğiriyor o bilir yeşil paltonun sol cebinde ciğaram çoktan gazı bitmiştir çakmağın ya da donmuştur parmak izi değmeyeli o giderken gardrobu mum yakmıştır bütün gümüşler erimiştir bense ona şubat vapurları kaldırıyorum eylüle gebe. |