SAVRULUP GİDEN YILLAR
Nice zamanlar var ki unutamadığım.
Gözpınarlarıma gizlediğim isyanlarımın. İzi kaldı yanaklarımda. Ne yöne baksam bir belirsizlik. Karanlığın içimde yankılanan. Sessiz çığırtkanlığı... Sar !... beni doğan güneş. Günebakanlar gibi sana döneyim... Buz kaplamış yüreğime Savur !... ucu kırık oklarından. Ruhumdaki akmayı unutmuş nehirler coşsun... Kesik toprak kokusuyla, Yak!... Genzimi Katıksız ekin, alından akan ter koksun... Ey !...göçebe bulutların, akıttığı gözyaşlarına, Bağrını açan toprak; Kara kundağına beni de belemeden, Doğurtkanlığınla çoğalt. Dağlarda nergis, tarlalarda başak, Yarin ellerine umut olayım... Ey !...Savrulup giden yıllar... Dört mevsimi yaşayan bedenim; Baharın sarhoşluğu çabuk geçti. Yazımı anlamadım. Hazanda uçuşurken yapraklar. Vakit,Gün batımı... Ey !...Geceye öncü, Kızıla bürünen ufuk... Beynimde esrik duygular zonklarken, Kaybolmuş yıllarda azalan beni, Gecenin koynuna bırakmıştım... Aç,bul, getir.. Yok olmuş sarı sayfalarda anılar... Ey !...Gece. Sar,uyut beni... Uyanık gördüğüm kabuslar yerine. Peri masallarından rüyalar seç. Rüzgar uğultusundan ninniler yolla. Gizeminle, karanlığınla yok et gerçeği... TUĞBAY BOZKURT |
Sar,uyut beni...
Uyanık gördüğüm kabuslar yerine.
Peri masallarından rüyalar seç.
Rüzgar uğultusundan ninniler yolla.
Gizeminle, karanlığınla yok et gerçeği...
Güzel emek..güzel duygular...Kutlarım saygılar