Senden kalan silinmeyenlerim!Çok iyi hatırlıyorum Henüz altı yaşlarındaydım ve sadece nazdım Sabahın ilk ışıklarıyla sokağa çıkmıştım ve yalnız geziniyordum Sokakta sessizlik hâkimdi Hiçbir yerden ne ses ve ne de seda duyulmuyor Kuşatan yalnızlık ve merak için gizlediğim haylazlık yaklaşıyordu Birkaç ev ötede bulunan Ve nihayet iki katlı olan arkadaşların evleri vardı Demir kapısı ilk karşılayan olunca ve sessizlik halimi de kuşatınca Şevksiz yutkunmalar Ve nazarıma takılan yırtık bir meşin topun içiydi Bir müddet durdum ve kapıyı açarak beton zemindeki topu almıştım Gizli bir haz duyuyordum Fakat sevincimi gizleyerek, merakı kuşanıyordum Nihayet koşarak evimize geldim ve anneme sevinçle hikâye ettim Annem dikkatlice yüzüme baktı Ve yüreği burkularak çaresiz anlatmaya başlamıştı Oğlum senin olmayan ve emanetinde bulunmayanlardan mesafeli dur Başkasına ait olana heveslenme Bir yolunu bularak ta elde etmeye asla cüret etme Çünkü sen sahipsiz değilsin ve hepimizi yoktan var eden Allah bilir Her ne yaparsan ve niyetlenirsen Neticesi muhakkak seni bularak vadi yerine getirir Haram lokma ve habersiz alınan her vasıta senin başına bir beladır Unutma ve heveslerinle avunma Bulduğun her şeyi kendinin sanma ve hazla aktarma Öncelikle bir düşün ve daha sonra neticesiyle baş başa kalacak işin Haydi, aldığın gibi geri götür Bu yapmış olduğun hareket kulağına küpe olsun demişti Ve ben suskunluğumu muhafaza edip hiç olmayan topu geri vermiştim Mustafa CİLASUN |