..........................Hamzahacılı köyü, diğer köylere giden yolun üzerinde olduğu için, Akkız bir gün suya giderken, yolda başka bir delikanlı kızı görür ve beğenir. Babasından istetir. Başlık parasını da vererek kızı bu delikanlıya nişanlarlar.
..........................Akkız, durumu, Afyonkarahisar’da tahsilini yapmakta olan sevdiğine bildirir. Postada gecikme olduğu için mektup geç ulaşır. Sevdiği mektubu alınca, "sınav sonunda giderim" düşüncesiyle kızın yanına hemen ulaşamaz. Akız sevdiğinden de hiçbir haber alamaz.
..........................Morali iyiden iyiye bozulan Akkız, düğün gecesi her şeyi göze almıştır. Sırrını söylemek, derdini açmak amacıyla ahretliği (kardeşliği) olan Dudu’nun yanına gider. Dudu’nun yanında babasının olduğunu görünce derdini açamaz, helallaşamaz. Üzgün ve bitkin bir halde evlerine döner.
..........................Akkız kendini asmak için evlerinin ahırında hazırladığı urganı yağlarken, bir yandan da kendisine yaktığı ağıtı okumaya devam eder. Gençliğinin baharında muradına eremeden kendi isteği ile bu dünyadan göç eder. Hamzahacılı köyüne gelen genç sevdiği kızın kendini asıp, öldüğünü duyunca sevdiği kızın mezarını ziyaret ettikten sona, köyden ayrılır. Köye bir daha dönmez.


Altınımı ben boynuma dizerim
Ağlayı ağlayı destan yazarım
Zorunan kötüye veriyo babam
Ölümünen olsa gine bozarım

Yaşmağım bozuldu bağlayamadım
Şu cahil gönlümü eylemedim
Ahretim Dudu’nun yanına vardım
Babası varımış söyleyemedim

Evimizin önü üç dallı kiraz
Bir yanı kırmızı bir yanı beyaz
Gutmu yorganlarda yatamaz iken
Fışkının içinde ne yaman ayaz

Keşif geldi kapımıza dayandı
Sarı saçlar fışkılara boyandı
Söylen anamınan zalım babama
Biricik kızına nasıl dayandı

Yukarıda okumuş olduğunuz ağıt Akkızın Ölümüyle yakınları tarafından yakılmıştır.