Akıp giderkenBahar güneşinin ardından Eriyor bembeyaz kar tanesi Eridikçe birikiyor bir derenin bedeninde Duygu yüklü damlalar yol alıyor yavaş, yavaş Ilık bir hava esintisi kaplıyor etrafı Sonra göl kucak açıyor Misafir ağırlar gibi Mavi derinliklerde geziniyorum Kayalıklara çarpıyorum ama boğulmuyorum Gölün yamaçlarında bir söğüt ağacının Boynu bükük dallarının altında Masa başında iki sevgili yudumluyor çayını Muhabbet kokusu sarıyor etrafı Ayrılıktan habersiz Havanın kızıllığında bir yol ayrımında Zaman hissettiriyor ayrılık vaktinin geldiğini Olmasaydı ayrılık diyesi geliyor insanın Bu sefer nehir sürüklüyor su zerresini, sessizce Sonsuzluğa ulaşması için mi bilmem ama Kum taneleri de buna eşlik ediyor Yalnızlığı hissetmesin diye Yolculuk uzun ama söz vermiş bir kere Kavuşma vaktinin geldiğini ümid eder gibi Tatlı ve tuzlu suyun birleştiği noktada Bir tat ayrımında Artık yeter geldim diyor Yeni ışıklar hayatlar yeşeriyor O farklı tatlarda Biraz sonra bitti bitecek bu hasret Yüreğinde sevda biriktirenlerin akıntısına Kapılıyor hiç farkında olmadan Sonsuz olmak, Ummanlara ulaşmak için Bir akıntıdan diğer bir akıntıya… |
Bahar güneşinin ardından
Eriyor bembeyaz kar tanesi
Eridikçe birikiyor bir derenin bedeninde
Duygu yüklü damlalar yol alıyor yavaş, yavaş
Ilık bir hava esintisi kaplıyor etrafı
Sonra göl kucak açıyor
Misafir ağırlar gibi
Mavi derinliklerde geziniyorum
..........
tebrikler sevgili şair..
tam bir nisan havası esiyor dizelerinde..
alıp götürüyor okudukça..
dağ tepe-sularla akıntılarla dolaştırıyor..
kalemine sağlık..