MEÇHUL KAHRAMAN +18
Yüklendim dağları titreten ağır müfredatı
Canımdan aziz bildim her zaman mukaddesatı Kemiğe sarılı et ve kandan muhteviyatım Eritemez hiç bir od, çelikten maneviyatım Çağlardır çalamadıkları imanım içimde Taşlanılan benim katledilen ben türlü biçimde Tunusta anahtarlık yaptılar kafa derimden Bosna da keskin nişancılar vurdu ciğerimden Afganistanda bombalar kapladı göklerimi Çeçenistan da oyup çıkardılar gözlerimi Kırımda kanlı etimi çiğneyip tükürdüler Karabağ da şehidimi dozerle süpürdüler Hocalıda yakıldı savruldu benim küllerim ALLAH-u ekber dağlarında buz kesti güllerim Çinde rahmimdeki bebeyi pişirip yediler Irakta alnımdan vurup demokrasi dediler Cezayirde kırıldım, dağlandım binbir yerimden Filistinde çelikten tanklar geçti üzerimden Süleymaniyede çuval giydirdiler başıma Namussuzca basıldım bakmadılar göz yaşıma İmanıma kastedenle etmedim hiç pazarlık Vurulduğum yerde yattım, aramadım mezarlık Duymayanlara söyle bilsinler benim namımı Ne dün dindirir, ne yarın örter intikamımı |